Günün sabahı insanlar olağanüstü günlerin kadrolu sanatçısı Hasan Mutlucan’nın türküleriyle uyandılar. Toplum derin ve zor silinecek acıların yaşandığı yeni bir döneme yelken açtı. Askerler Devlet yönetimine el koydu.Yeni ve şaşılacak bir durum değildi. Türkiye toplumunu dizayn etme fikri 1960 ta başlamıştı. Dönemin başbakanı Adnan Menderes o zamanki SSCB (RUSYA) ye yakınlaşmanın bedelini darbeyle ve hayatının sona erdirilmesiyle ödemişti.

   Bu darbenin ilginç yanı darbenin gerçeklerinin  bilgi kirliğiyle gizlenmesi ve iç siyasette karşılık bulmasıydı. ABD kendini gizliyor ve günümüze kadar uzanan toplumu kutuplaştırıp çıkarları için geleceğin temellerini atıyordu.Yeni bir anayasa ile darbe dönemi bitiyordu.

   On yıl sonra  dönemin başbakanı Süleyman Demirel SSCB ile çok başarılı ekonomik işbirliği yaptı. Aliağa’da rafineri, İskenderun’da demir çelik. Seydişehir’de alüminyum,Bandırma’da sülfirik asit,Artvin’de levha tesisleri kuruldu.Karşılığında ülkemiz tarım ürünleri verdi.ABD’nin hiç hoşuna gitmeyen bir durum.Gençlik hareketleri bahane edildi. Üç genç idam edildi. Birçok genç topluca öldürüldü.Yeni anayasa yapıldı.

   Toplumun kendi açılarından ne kadar dizayn  edildiğini zaman gösterecekti. Zamanla işlerin iyi gitmediği anlaşıldı.1977 deki 1 Mayıs kutlaması kanlı bir saldırıyla sona erdi. Hareketi yapanlar karanlıkta kaldı.mart 1978 de Üniversite öğrencilerine saldırı oldu.Yedi öğrenci hayatını kaybetti.Olaylar bu kez sağcı,solcu ekseninde oluyordu.Ev,kahve, baskınları ve ülkenin tanınmış gazetecileri,öğretim görevlileri,öğrenci liderleri hedefteydi ve ölümler olağan bir davranış haline geldi.

    12 Martta Kurmay başkanı M.Tağmaç’’Sosyal uyanış, ekonomik gelişmeyi aştı’’demişti.12 Eylülcüler uyanışı bastırmakla görevlendirildiler. Toplumu demokratik yollardan çözüm olmayacağına iyice inandırmak gerekiyordu.Maraş olayları,Çorum olayları,Doğu Anadolu!da terör eylemleri.Silahlı örgütün dağa çıkması .Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimi turları bir türlü sonuç vermedi.24 Ocak kararlarıyla ekonomik sıkıntıda tırmandı. Konya’da yapılan Kudüs mitingi bardağı taşırdı.Nato üyesi plan Türkiye’nin her bakımdan sıkıntıda olması  müdahale için olumluydu..ABD açısında her şey istediği gibi yürüyordu.Nihayet darbe gerçekleşti.ABD’nin Ortadoğu CİA sorumlusu Paul Hanze başkanı Carter’e ‘’Ankara’daki çocuklar başardı müjdesini verdi.Carter’de yanındakilere ‘’Bizimkiler’ dedi.

   Tarihimizin en kanlı, en karanlık,en acılı,günleri başladı.Toplum ortadan yarıldı.İstenilen de öyleydi.’’Yıllardır eve gelmemişti.Bu gece evinde doyasıya uyusun.Oğlumla bir gece de olsa beraber kaldım.’’ Diyen baba’nın acısı.’’Anne senin neden kimsen yok.?Herkes öldü ben artık fotoğraflara bakamıyorum.İnsanların fotoğraflarına bakmak bana ağır geliyor.’’Diyen bir annenin acısı.’’Biz üç kardeş babamın cezaevinde kaldığı sürede büyümüş çocuklarıyız.Ama annemizin de kısada olsa bu süreçte kaldığını çok sonra öğrendik.’’Diyen çocukların acısı.

    ‘’Beş dil biliyordu.Türk Devrim tarihi profesörüydü.Sıkı bir Atatürkçüydü.Oğlu sol bir örgüt üyesi olmaktan tutuklanmıştı.Oğluna yataklık yapmaktan tutukluydu.Epey eziyet çekti.Ortama bir türlü alışamadı.Elli yaşlarındaydı.Bir zaman sonra tahliye oldu.Bizlerde daha sonra hapishaneden çıktık.Aradan geçen on üç yıl sonra karşılaştım.Bir kitapçıda gazete okurken ölüm ilanını gördüm.Hemen camiye koştum.Yakınlarını sordum taziyede bulundum.Yaşı altmış üç olmalı.Orada bulunanların konuşmalarını dinledim.’’Rahmetli çok iyi bir insandı.Namazında niyazındaydı kendi halindeydi’’dediler.Sonra cenazeye omuz verdim.Arkasından baktım öylece.Tutukluyken ranzada beraber oturuyorduk O’na söylediğim söz geldi aklıma içimden tekrarladım.’’Evet hocam size de bize de çok iş düşüyor’’Bir arkadaşının duygusu.

   Geçmiş darbelerden eksik kalanları tamamlayan bir anayasa yapıldı. Fatura  topluma çıktı her zamanki gibi.1.650 bin kişi gözaltına alındı.1.680 bin kişi fişlendi.3.210 bin kişiye dava açıldı.230 bin kişi yargılandı.7000 kişi hakkında idam istendi.5517 kişi idam cezası aldı.65 kişi idam edildi bir sağdan bir soldan diyerek.299 kişi ceza evlerinde öldü. Kitaplar ,filimler yasaklandı.Yurttaşlıktan çıkarılanlar,1402 sayılı yasaya göre görevden alınanlar oldu.Açlık grevlerinde ölenler,intihar edenler oldu.Yasaklarla dolu yıllar yaşatıldı topluma.

    Darbenin unutulmayan olayı ise Erdal Eren’nin idamıydı.Yargıtay iki defa dosyayı bozdu.On sekiz yaşından küçüktü.Kemik testi yaptırılmadı.Adli tıp röntgeni yaşı on sekizden büyüktür dedi. Ve idam edildi.

   Bir söz bitişi gibi          Son buldu sevişler.    Bir yaz güneşi gibi eritir bu terk edişler.      Bir an duruşu gibi       ömrün gidişi gibi        Amman Amman  yandım aman kurşun gibi izler.

                                        O son bakıştaki gözler kaldı aklımızda……..