Dünyaya geldiğimiz andan itibaren, gördüklerimiz, duyduklarımız, yaşadığımız evler, oynadığımız sokaklar, devam ettiğimiz okullar, öğretmenlerimiz hayatımızla ilgili ne varsa belleğimize yerleşir ve bizimle birlikte var olup giderler. Yaşadığımız , köyler, kasabalar, şehirler en çokta doğup büyüdüğümüz neresiyse orası belleğimizde en çok yer kaplar. Bu anlamda şehir, çocukluktur, gençliktir, iştir, emektir, aşktır, hayaldir, insan o nedenle ilk aşkını ve ilk şehrini hiç unutamaz.
Yaşadığımız şehirde yol açmak için belleğimizde var olan bir helvacı dükkanı, bir simitçi fırını, bir pastacının yerinden edilmesi, park ve yeşil alanlar yapmak için bir mezarlığın yer değiştirilmesi , cadde ve sokak isimlerinin yenilenmesi şehir belleğinde travmalar yaratabilir. Şehrin başını ağrıtabilir. İçinde bulunduğumuz zaman içinde şehrimizin kent meydanına verilen isim üzerinde tartışmalar sürmektedir. Bu yazımda şehrimizin belleğini bozmadan yeni isimler verilirken nelere dikkat etmemiz gerektiğini nasıl bir ölçümüz olmalı yaşayan örneklerden hareketle değerlendirmek istiyorum.
Şehrimiz Salihli’de başlangıçta iki yerleşim yeri vardı. İstasyon ve Kırveli. Bu iki yeri birleştiren yol Mithat Paşa caddesi olmuştu. Cadde şehrimizin çocukluğudur. İnci sineması , gazeteci Cevat, Bisküvitcinin kahvesi, Toros lokantası, Zurnacıların dükkanı, Bozacı Nihat, Polis ve Jandarma karakolları. Postane, Elhamra Pastanesi, Yazlık Arzu sineması, Gazozcu Çetin , Üstünde Beleş Kemal oyun salonu, Avrupalı İbrahim’in kahvesi. Çiftçiler külübü. Dr Zeki Gökova’nın evi. Aile pastanesi. Güneş oteli, Meto kırtasiye, Kostak Ali kahvesi, Radyocu Hayati. Hamidiye cami. Ziraat bankası, Karaman oteli, Belediye binası, Cemal Erim. Samim Aksan, Paçacı Bahri ve Sinekli bar dükkanları. İzmir oteli, Salhli Palas oteli. Belleğimde olanlar. En önemlisi yazları dondurma ve kışları Şambali ve poğaça satan sadece bisiklet kornasıyla geldiğini haber veren Agam Ali usta. Şu anda birçoğu yerinde değil ancak şehrin ve insanların belleğinde yaşıyorlar.
Şehrimizin Efsane belediye başkanı Zafer Keskiner’in ismi Tiyatro ve sergi salonumuza verilerek yaşamaktadır. Babası çok eski zamanlarda şehrimize gelmiş. Başkan Kırşehir’de doğdu. Ömrü Salihli’de geçti. Belediye hizmet binası, Bizim ev tesisleri. Kent meydanı, Mezbaha, Jeotermal alt yapısı, Kurşunlu kaplıcalarının yenilenmesi, Asfalt şantiyesi bıraktığı eserler, arasındadır.
Şehrimizin önemli yeşil alanı büyük parkımıza Fevzi Tüzünalp kent parkı ismi verilmiştir. Asıl adı Feyzullah olan Fevzi Erzurum doğumludur. Topcu okulu mezunudur. Kurtuluş savaşımızda Salihli’de kurulan Kuvay ı Milliye ile mücadeleye katılmıştır. Yunanlılardan gizlediği iki büyük topu Salihli cephesine getirmiştir. Topun birisi şehrin güney tepelerinde ,birisi de Bintepeler mevkinde çok önemli işler başarmıştır. Çerkes Ethem le birlikte Anzavur, Düzce, Bolu, Yozgat isyanlarında görev aldı. Savaş bittiğinde Salihli de kaldı. Soyadı kanunu gereği belediyeye başvurdu. O zamanki belediye Tüzünalp soy ismini uygun gördü. Tüzün, soylu ,asil Alp ise kahraman anlamına geliyordu.
1974 Kıbrıs barış harekatında şehit düşen Salihli çocuğu Ramiz Turan’nın isminin şehir stadına verilmesi çok anlamlıydı. Ve yerinde bir karardı. Ali İhsan Karayiğit 1927 yılında Salihli’de doğdu. Futbola olan ilgisi Balıkesir de başladı. Başarısı 1950 ve 1957 yıllarına kadar sürerken Milli takıma seçildi on bir kez milli formayı giydi. Balıkesir’den Beşiktaş’a transfer oldu ve futbol hayatını sürdürdü. Beşiktaş futbol takımında antrenörlük ve yöneticilik yapmıştı. İsmi Tren yolu altındaki stadda yaşıyor. Türk futbolunun önde gelen isimlerinde olan Yunus Oktav 1921 yılında Salihli’de doğdu. On üç yaşındayken Altınordu İlkokulu arkasında olan pamuk tarlasında top oynamaya çalışıyordu. Çanakkale de askerlik yaparken Altay takımının ilgisini çekmişti. Maçlarda izin verilerek Altay takımında görev almıştı. Askerlik sonrası Altay’da oynarken Fenerbahçe kalecisi Cihat Arman’a sol ayağıyla attığı golleri o dönemde çok konuşulmuştu. Pazar pazarı tarafındaki futbol stadına ismi verilerek yaşatılıyor. Şehrimizin zor zamanlarında Belediye başkanlığı yapmış olan o dönemde imar konusunda taviz vermeyen başkan olarak tanınmıştı. Salihli doğumlu İsmail Doğan Erdinç Kurtuluş semtindeki stada ismi verilerek yaşatılmaktadır.
Şehirlerdeki meydan, sokak, cadde yeşil alanlara isim verme hakkı Belediye meclislerine aittir. Çoğunluğa sahip olmakla isimler verilebiliyor. Bu durum yeterli mi ? bence hayır. Benim ölçüm. Sporcu, Bilim insanı, Yazar, Siyasetçi ne olursa olsun önce Salihli li olmalıdır. Salihli ye hizmet etmiş olmalıdır. Bunun dışında dünyaca tanınmış insanlığa ve ülkesine hizmet etmiş insanlarımızın da alanlara, caddelere önemli eserlere ismi verilebilir.