Umuttan söz ediyorum. Bir güçlü inançtan, olumlu düşüncelerden. Bir cesaretten, bir iyimserlikten, hiçbir zaman heyecanını kaybetmeyen ve arayışlardan yılmayan, güçlü bir mücadeleden söz ediyorum. Aristo umut için ‘’ Uyanık insanın rüyasıdır ‘’ demişti. Umut bulaşıcı bir hastalık gibidir dalga, dalga yayılır ve yükselir.
Egenin en güzel ilçesi, sevgi ve hoşgörü kenti Salihli Cumartesi gecesi ve Pazar günlerinde duygularımızı, umutlarımızı zirveye taşıdı. Yine sahnede gençler ve kadınlar vardı. Kurudere caddesinde sel gibi akıp, Kent meydanına ulaştılar. Karamsarlığımızı kırdılar. Yeni ufuklar açtılar. Çok duygulandım. Gözlerim nemlendi. Geleceğe dair umutlarım arttı.
Akşam haberleri izlerken, bir çok şehirlerimizde yaşlı insanlarımız merdivenlerden emekleyerek oy kullanmaya çıktı. Kimileri destek araçlarıyla. Kimileri yanında taşıdığı oksijen tüpüyle, bir ilimizde tarımcılar traktörleriyle, kimileri kucağında bebeleriyle sandıklara yürüdüler. Bu durum memleketimizin umutlarını arttırdı. Unutulmayacak günler yaşandı, hatıralarımız arasına bir fotoğraf gibi koydular.
Son günlerde yaşananları burada tekrar etmek istemiyorum. Her insan kendi anlayışına, dünya görüşüne göre yorumlayabilir. Ne var ki olup bitenlerin herkes tarafından kabul edilebilinecek ortak bir düşünce peşinde olmalıyız. Hukukun üstünlüğü ilkesini kabul edip hayatımıza ve toplumuza yakışan bir yere koymalıyız. Hukukun üstünlüğü olsaydı ve yargı bağımsız olsaydı. Soruşturmalar düzgün olurdu. Bu tür çalkantıları yaşamazdık.
Bu çalkantılar hiçbir kesime yaramıyor. İktidarlara hayır getirmedi. Hukuku ve hakkaniyeti hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Ülkemiz şu anda çok şey kaybediyor. İtibarı düşüyor. Ekonomisi bozuluyor. Dişardan sıcak para gelmiyor. Para çok akışkandır. Hele günümüzde bir saniyede ülkemizden kaçar. En önemlisi yatırımlar gelmiyor. Güven yok. Çalkantılara açık bir ülke olarak görülüyoruz. Yetiştirdiğimiz beyinler ülkemizden kaçma yolunda. Sermaye sahipleri başka ülkelere yatırım yapıyorlar.
Son haftada siyasi krizden dolayı yükselen dövizi bastırmak için Merkez Bankası piyasaya yirmi altı milyar dolar sürüyor. Rezervi birden azalıyor. Borsa krizde, Bono piyasası öyle. Uygulanan sıkı para politikası birkaç saat içinde bozuluyor faizler hemen artıyor. Güven endexi CDS üç yüz yirmi sekiz oluyor. Bir günde on beş milyar dolar bir günde ülkemizi terk ediyor. Adalete güven yerlerde. Peki bu yükleri kim taşıyacak tabi ki halkımız daha da fakirleştik. Enflasyon hesabı şaşırdı bir anda.
Hukuk milli iradeden üstündür. Bütün siyasetlerden ve ideolojilerden üstündür. Kuvvetler ayrılığı yoksa. Adalette yoktur, hukukta yoktur. En önemlisi Anayasa yoktur. O zaman yatırım güvenliği de yoktur. Halkımız katlanıyor nereye kadar bilemem. Bunlardan daha kötüleri yaşayanlar olmuştur bende öyle daha kötülerini yaşayan kalbime katlan diyorum.
Sertap Erener Rüya şarkısında şöyle sesleniyor
Hadi hadi yüreğim ha gayret.
Hele sıkı dur hele sabret
Başını eğme dik tut. Bu bir rüyadır farzet. Hadi hadi yüreğim ha gayret hele sıkı dur hele sabret. Başını eğme dik tut bu bir rüyadır farzet. Umutlarımızı her zaman yanımızda tutalım. Bu güzel ülke hepimize yeter. Adalet ve hukuk her şeyin temelidir en önemlisi kardeşliğin temelidir.
