Baştan başa aldatmacalar ve yalanlarla dolu, oyun ve rol yapma temeline dayalı bir dünyada yaşıyoruz. Kişisel ya da grupsal çıkar ve menfaatler, her şeyin önünde üstünde geliyor, der Josef Kirschner manipülasyon oyunu kitabında....
Aklın tam olarak sana mı ait? Hiç düşündün mü kendine ait olduğunu sandığın o aklınla bir olayı kendi başına değerlendirip sağduyu ile hareket edip kendi başına karar verebiliyor musun? Yoksa algıcılara ihtyaç mı duyuyorsun, kendine ait olduğunu zannettiğin o güzel aklın yorulmasın diye her zamanki gibi imece mi yapıyorsun...
Sürekli tekrar edilen cümleler ezberlenince de illüzyon etkisi yaratır bunun için araçlara gerek yok, güzel kardeşim sen böyle devam ettikçe saf yüzeysel, tamamen ayrımcı, basit algı kalıpları aklını ele geçirir, akıl yaşın geriye, analitik kaliteden de yerlerde sürünür. Zihnin işgal altındadır ama bunu idrak edecek kapasiteden yoksun gezinip durursun, çünkü aklın kulak memesi yumuşaklığına gelmiş hamur kıvamındadır, istediği şekli verirler seni fırına sürdüklerinde bile oh güneş de ne güzel parlıyor dersin... çünkü kurgulanmış adımlarla zevkli bir illüzyon çemberinin içinde birileri senin yerine düşünüyor sen ise kuklaları kıskandıran biatla uyguluyorsun. Ne alaka dedin değil mi? İşin en acıklı yanı da bu işte; farkında bile değilsin, senin meselen olmayan, içeriğini bilmediğin bir konunun tarafı olduğunu da sanıyorsundur! Bak işin bu tarafı daha bir dramatik.
Sosyolog Herbert Schiller kitabında; Manipüle edilen şahıs olayların tabi mecrasında aktığına inanırsa manipülasyon başarılı olmuş demektir der ve ekler manipülasyonun fazlaca etkili olabilmesi varlığına delalet eden unsurların ortalarda gözükmemesiyle mümkündür...
Şimdi biraz daha berraklaştı mı konu, nişastayı biraz daha su ile çözmeye devam mı etmek gerekiyor güzel kardeşim. Diş ağrısı acı verir, ahmaklık acı vermez. Boş bir kafa hayatı sürdürürken; boş bir diş kadar zorluk çıkarmaz der, Özgürlüğe Kaçışım kitabında Aliya İzzetbegoviç.Çünkü Başkalarına ait ve size telkin edilmiş fikirlerin ve zevklerin size ait olduğu yolunda kendinizi kandırmaya başladığınızda manipülasyon tamama ermiş demektir...
Kimi insanların doğuştan manipülasyon yetenekleri vardır bunun için herhangi bir eğitime gereksinimleri yoktur, okumazlar okur gibi görünürler, çalışmazlar çalışır gibi görünürler, pire kadar iş yaparlar dünyayı sırtladık derler, demagojinin millattan öncesi bunlardan sorulur, bir işte menfaatleri varsa arzı endam ederler varoluşları tek bir yöne endekslidir, şişkin egoları ile olmayan yeteneklerini örterler, başkalarını suçlayarak beceriksizliklerini kamufle ederler. İlla ki illa tutup kendilerine rakip yaratırlar, halbuki ateşin ne ki cürmüne hayran olsunlar değil mi : )
Biraz üstlerine git duygu sömürüsünün şecaresini bulursun sadece gözünü açıp bakman yeterli ama yorulursun bakmakla görmek arasındaki farktan da yorulursun... Boş ver yorulma sen boş kafa ile salınırken de aynısın.