Çerkes Ethem’in Kuvvayı Seyyare birliği, Poyraz köyünden Alaşehir’e geçerek bir gece baskını düzenlemiştir. Sabaha kadar süren çatışmalar sırasında Alaşehir Çete başı (O yıllarda bazı bölgelerde Kuvvayı Milliye örgütlerine “Çete” ismi de veriliyordu) Mustafa Bey adamlarıyla Afyon’a doğru çekilmiştir. Ethem Bey rastladığı tüm suçluları astırmıştır. Artık “Çerkez Ethem” adının anılması bile çevrede asayişin düzelmesi için yeterli oluyordu. Akhisarlılara yaptığı “Bir Red-i İlhak Cemiyeti kurulması” önerisi hemen yerine getirildi.
Bu olayların Alaşehir’de geçen bölümünü o tarihlerde Alaşehir Kaymakamlığı yapan Bezmi Nusret (Kapusuz) Bey’in anılarından okuyalım;
“O günlerde bizim Milli Kuvvetler komutanı Hüseyinpaşazâde Mustafa Bey, Salihli’de artık Çerkez Ethem’le beraber çalışmaya imkân kalmadığından, kuvvet toplamak için Alaşehir’den çekildi. Çerkez Ethem emrindeki 500-600 kişiyle Mustafa Bey’i ve adamlarını yakalayıp cezalandırmak için Alaşehir’e baskın yaptı...
...Ethem Beye giderek ‘Düşmana karşı kullanılacak cephanenin boş yere harcanması sizce uygun mudur?’ dedim, yanındaki Edip Bey de sözümü onayladı ve hemen ateşkes emrini verdi...
Ethem, ertesi gün hükümete geldi. Mutlaka birkaç kişi asmak, şehirde bir terör havası yaratmak istiyordu. Hapishaneden idama layık üç cani verildi... Askerlik şubesinde onları sorguladı, suçlarını açıkça itiraf ettiler. Çarşı kenarında üç sehpa kuruldu. Bunları astırarak, seyretmek için beni de beraber götürmek istedi; itiraz ettim, gitmedim...”
Dört gün sonra Salihli’ye dönen Ethem Bey, 28. Tümen komutanı Albay Kazım (Özalp) Bey’den bir telgraf aldı. Bu Telgrafta; ‘Anzavur Ahmet’in ayaklanarak Balıkesir, Bursa civarında Kuvayı Milli yanlılarına saldırdığı ve çok kan döktüğü, acilen yardıma ihtiyaç duyulduğu’ yazıyordu. Hemen anılan yöne hareket eden Ethem Bey, 16 Kasım 1919 günü Gönen yakınlarında Anzavur güçleriyle karşılaştı. Demirkapı’da yapılan çarpışmalardan sonra Ahmet Anzavur’u elinden kaçırdı.
Ahmet Anzavur
Anzavur’un ikinci bir ayaklanmasını bastırmak üzere yine aynı yöreye gitti. 16 Nisan 1920 günü emrindeki 2 000 kişilik güçle Yahyaköy’de Anzavur birliklerini dağıttı. Anzavur Karabiga üzerinden İstanbul’a kaçtı.
Düzce’de patlak veren bir ayaklanmayı bastırmak üzere Kuvayı Milliye genel komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa tarafından Düzce’ye gönderildi.
Kuvayı İnzibatiye
26 Mayıs 1920’de Düzce’ye giren Ethem, elebaşı kabul ettiği 52 kişiyi asarak, iki gün içinde ayaklanmayı bastırdı. Bu arada Adapazarı yönünde ilerleyen İstanbul Hükümeti tarafından oluşturulan Kuvayı İnzibatiye güçlerini de dağıttı.BA
Yozgat’ta başlayan Çapanoğlu isyanını bastırmak üzere Ankara üzerinden Yozgat’a geçti. Mustafa Kemal Paşa, o güne kadar ellerindeki tek silahlı güç olan Kuvvayı Seyyareyi Ankara istasyonunda karşıladı. Kuvayı Seyyare Birliğice TBMM önünde tören geçişi yapıldı ve Ethem Bey Mecliste konuşma yaptı, tüm milletvekilleri ayakta alkışladı. Ethem Bey gördüğü bu ilgi ve kardeşlerinin dolduruşuyla aklını iktidar hırsına kaptırdı. (Bu konuyu yeri geldiğinde anlatacağız.)
Hemen Yozgat’a geçti. Burada da 50 kişiyi asarak şehri ele geçirdi.
Tarihler 23 Haziran 1920 Çarşamba’yı gösteriyordu ve bu tarihte Salihli’deki birliklere komuta eden Yedek Subay Şakir (Ünalan) Bey ve Allahdiyen sırtlarında savunma yapan Bozdağ’lı İsmail Efe, Yunanın 13. Piyade tümeni önünde tutunamıyor, Salihli birkaç gün içinde işgale uğruyordu. Kaçacak yeri ve kimsesi olmayan Türkler için zulüm ve işkence dolu karanlık günler başlıyordu.
Gelecek yazımızda Salihli’nin işgal günlerini anlatmaya çalışacağız. Hoşça kalın değerli okurlarım.
Mustafa Uçar