Manisa Tarzanı Kimdir?
Manisa Tarzanı kimdir sorusuna gönül rahatlığıyla çağın en önemli çevrecilerinden biriydi ve Türkiye’nin bilinen ilk çevrecicisiydi diyebiliriz. Manisa şehri bugün sahip olduğu yeşilini Manisa Tarzan’ına borçludur.
Manisa Tarzanı Gerçek Adı
Manisa Tarzanı kimdir sorusunun ardından Manisa Tarzanı gerçek adı da oldukça merak edilmektedir. Resmî kayıtlara bakıldığında adı ve soy adı Ahmeddin Carlak şeklindedir. Ahmeddin Bey ise kendisini Ahmet Bedevi şeklinde tanıtmayı tercih etmektedir.
Manisa Tarzanı Ne Zaman Doğdu?
Manisa tarzanı ne zaman doğdu sorusu ise 1899 yılında şeklinde yanıtlanmaktadır. Manisa tarzanı 1899 yılında Dicle Nehri ile Fırat Nehrinin kesiştiği yerde doğmuştur.
Manisa Tarzanı Nereli?
Manisa Tarzanı'nın bugünkü Irak topraklarına ait, o günün Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Samarra kentinde doğduğu bilinmektedir.
Yani Manisa Tarzanı; Bağdat'a yaklaşık olarak 100 km kadar uzakta olan Samarra şehrinde, 1899 yılında, Osmanlı topraklarında dünyaya gelmiştir. Kendine verdiği adıyla Ahmed Bedevi, Kerkük kökenli bir Türkmendir.
Manisa Tarzanı kimdir sorusu için hikayeyi anlatalım...
Manisa Tarzanı Hayatı I Manisa Tarzanı Efsanesi
Dicle Nehri ile Fırat Nehri’nin birleştiği yerde, o günkü Osmanlı topraklarına air Samarra kentinde dünyaya gelen Ahmeddin Carlak Kerkük Türklerindendi.
Genç yaşlarında toplu bir eğlence esnasında, bir kıza aşık oldu. Siyah ve iri gözleriyle tarif edilen Meral isimli bu genç kız, Türkmen bir aşiret reisi olan Şeyh Tahir’in kızıydı.
Kızı babasında isteyen Ahmeddin, evlenmek üzere düğün hazırlıkları yaptığı sırada Birinci Dünya Savaşı çıktı. Askere yazıldı ve cepheye gitti.
Birinci Dünya Savaş’ı kaybedilince Carlak çok üzüldü ve savaşın ardından Hindistan’a gitti. Bir süre boyunca insan girmeyen ormanlarda yaşadı.
Daha sonra Meral’i aramaya karar verdi ve İran’a geçti. Uzun aramalar sonucu İran’ın doğusundaki bir yaylada yeniden kavuştuğu Meral’iyle hemen tekrar düğün hazırlıklarına başladı.
Bu defa da başka bir haber geldi, kurtuluş mücadelesi başladıı. Tekrar savaşa katılmak üzere gönüllü oldu fakat bu sefer Meral ile yola çıktı.
Zorlu, çıkılması ve geçilmesi güç bir kayalıktan geçerlerken, Meral’in ayağı kaydı. Uçurumdan yuvarlanan Meral, Ahmeddin Carlak’ın kolları arasında hayata veda etti. Bu acısı ile birlikte soluğu kurtuluş cephesinde aldı.
Ahmed Bedevi, Türk Kurtuluş Savaşı'ında savaştığı için İstiklal Madalyası sahibi oldu. Kurtuluş savaşının sonunda İtilaf Devletleri geri çekilirken ordularını Batı Anadolu'daki her yeri ateşe verdi.
Bu ateşler öyle büyük alevler oldular ki Manisa'nın yemyeşil manzarasını yakıp kül edip yerini katran karasına bıraktı. Doğa sevgisiyle dolup taşan, ağaçlara yeşile tutkun olan Bedevi alevlerin aldığı her yeşile çok üzüldü.
Bu nedenle savaş sonrasında Manisa’da kalmaya ve Manisa’yı eski yeşiline kavuşturmaya çalışmaya karar verdi.
1923 yılında Manisa’daki yaşantısına başladı ve yaşantısını spil dağındaki bir kulübede hatta bazen mağarada sürdürdü.
Ahmed Bedevi, kulübesi şehir merkezinden uzakta olmasına rağmen asosyal biri olmadı. Zamanın büyük bir bölümünü dağlarda geçirse de insanlarla bir araya gelmekten ve sohbet etmekten hep hoşlandı. Birçok yakın arkadaş edindi.
Bir süre sonra kendine bir görev edindi. Her gün, kulübesinin yakınındaki eski bir topu öğlen saat 12’de ateşlemeye başladı.
Edindiği bu görevden ve uzun sakallarından dolayı etraf ona “Topçu Hacı” denmeye başladı. Ne olursa olsun edindiği bu görevi aksatmadı.
Hatta sağlık sorunu sebebiyle arkadaşları zoruyla hastanede kısa bir süre yattı. Arkadaşları o hastanedeyken topu onun yerine bir başkasının ateşleyeceği, fakat Manisalıların bunu asla bilmeyeceği sözünü verdi.
Manisa Tarzanı Manisa’da kalış nedenini asla unutmadı ve tüm ömrünü Manisa'yı, Spil Dağı’nı ağaçlandırmaya adadı. Birkaç yıl içinde de diktiği binlerce fidan sayesinde umut verici sonuçlar almaya başladı.
Manisa Tarzanı kimdir diye soranların sorduğu diğer soruları yanıtlayalım...
Manisa Tarzanı Kaç Ağaç Dikmiştir?
Manisa’nın eski görünüşü olan yeşile dönmesinde başrol oynayan Manisa Tarzanı, yaklaşık 80 bin fidan dikti. Spil Dağı etekleri Tarzan sayesinde yeşiline tekrar kavuştu.
Manisa Tarzanı’nın Evi
Manisa tarzanı, kente tepeden bakan Spil Dağı eteklerindeki Topkale Tepesi'ne derme çatma tek göz bir kulübe yapıp yerleşti.
Manisa Tarzanı'nın evi bu yaptığı kulübesi ve dağdaki mağarasıdır.
Evini "Evim meyve ağaçlarıyla, çiçeklerle çevrilmiş cennet gibidir." şeklinde tanımlayan Manisa Tarzanı bu kulübede 40 yıl boyunca tek başına yaşadı.
Yakın arkadaşlarını ve ziyarete gelen misafirlerini yine burada ağırladı. Fakat ne üzücüdür ki bu kulübe Tarzan'ın ölümünün hemen ardından yıkıldı.
Ölümünden yıllar sonra günümüzden yıllar önce Manisa Kalesi’nin üst kısımlarına Manisa Tarzanı olan Ahmet Bedevi’nin anısını yaşatmak için Manisa Belediyesi tarafından kulübesinin temsili yeni bir kulübe yapıldı.
Manisa Tarzanı Hikayesi Kısaca I Tarzan Hikayesi
Manisa Tarzan hikayesi kısaca anlatılması gerekirse bu Manisa Tarzanı'nın kendi hayatını özetlediği şu sözler ile olabilir.
Ahmed Bedevi şöyle der: “Yaşayışım gayet basittir. Yaz kış Topkale’deki kulübemde ve mağaramda yaşarım. Evim meyve ağaçlarıyla, çiçeklerle çevrilmiş cennet gibidir. Yazın yaş, kışın kuru meyve yerim. Günde üç kez buz gibi suyla yıkanırım. Vücudumu korumak için kendi yaptığım bitkisel yağı sürünürüm. Eski ve yeni yazı bilirim. Türk müziğine hayranım. Sinemanın tutkunuyum. Zaten, dertle gamı bunlarla unutuyorum. Gazete, dergi elimden düşmez, hepsini alır okurum.”
Oldukça ince bir ruhu vardı. Manisa halkının genç kızlarına ya da Manisa’ya gelen sanatçılara çiçek verme inceliğini gösteren ilk kişi oydu.
Spil Dağı'nda çadır kuran yörük ailelerinin genç kızlarına boncuk armağan eder, çocuklara ise akide şekerleri dağıtırdı. Bazı yoksullara ise kimseye belli etmeden gizliden para desteğinde bulunurdu.
Manisa Dağcılık Kulübü
Manisa Tarzanı kimdir merakının onun doğa sevgisinin yanında dağcılık tırmannıcılık sevgisini de tanımaktan geçtiğine inanıyoruz.
Ahmed Bedevi, Manisa Dağcılık Kulubü’nün kurulmasına yardımcı oldu ve bu kulübünün bir üyesi haline geldi.
Hayatı boyunca iyi bir spor insanı ve gençlere iyi bir model olarak görülen Manisa Tarzanı; Ağrı, Cilo ve Demirkazık gibi birçok dağa tırmandı.
Manisa Tarzanı İşi, Ne İş Yaptı?
Manisa tarzanı yoksul ve çoğunlukla yalnız bir yaşam geçirdi. 1 Haziran 1933'te Manisa Belediyesi kadrosuna bahçıvan yardımcı olarak alındı.
Günlük hayatında yaptığı Manisa’yı yeşillendirme işini belediye kadrosunda devam ettirdi. Belediyeden 30 lira aylık alan Ahmed Bedevi, aldığı bu maaşı da yoksullara dağıttı.
Yaz, kış siyah bir şortla ve lastik pabuçlarla dolaşmasına, başka bir kıyafeti olmamasına rağmen, uyurken üzerine eski bir gazete örtüp ahşap bir sedirde uyumasına rağmen tüm maaşını hep bağışladı.
Hayatı boyunca neredeyse hiç masrafı olmadığından paraya ihtiyaç duymadı. Bu nedenle de işindeki kazancını da fakirler için harcadı.
Manisa Tarzanı Ne Zaman Öldü?
Manisa Tarzanı kimdir sorusunu tüm detaylarıyla yanıtlamaya çalıştıktan sonra Manisa Tarzanı nasıl öldü sorusunu da yanıtlayalım.
31 Mayıs 1963 yılında, yaşadığı üzücü olay üzerine kalp krizi geçirerek Manisa’da spil dağındaki kulübesinde ölmüştür.
Manisa Tarzanı Nasıl Öldü?
Manisa Tarzanı nasıl öldü sorusu en az Manisa Tarzanı kimdir sorusu gibi merak edilen ve sıkça araştırılan konuların başında geliyor. Birçok kaynaktan edindiğimiz bilgiler sonucunda sizlere aktarıyoruz. İşte cevabı...
Bu soru Tarzan gibi bir çevreci için oldukça trajik bir cevaba sahiptir.
Manisa 60’lı yıllarda hızlanarak gelişmeye başladı. Yeni mahalleler, yeni yollar gibi bir çok yenilikler yapıldı. Buralar inşa edilirken Manisa Tarzanı’nın diktiği ağaçlar hedef halini aldı.
1957 yılında bulvar yapımı için yollarının genişletilmesi ve ağaçların kesilmesi kararı alındı. Bu karar uygulanırken Manisa Tarzanı dağcılık kulübü ile yurt gezisindeydi.
Geri döndüğünde gördüğü manzara karşısındaki feryadını yakın arkadaşı Enver Gediz “Gitti evlatlarım!” diye ağıt yaktığını anlattı. Bu olaydan sonra sağlığı hızla kötüleşmeye başladı.
Ardından 1963’te yine elleriyle dikip büyüttüğü çam fıstığı ağaçlarını benzin istasyonu inşası için kesildi. “Ağaçlarım gidiyor gardaş. Ben o araya gidiyorum elimden bir kaza çıkarsa beni kurtarırsın.” cümlelerini Enver Gediz’e kurarak kesim alanına gitti.
Tarzan bir nara atıp bağırıp çağırırıyor ve kesimi yapan herkes kaçtı. Kesilen fıstık çamlarının başında ağlamaya başlayan Manisa Tarzanı “Dayanamayacağım, ben de ölüyorum” dedi. Ve o gün ilk kalp krizini geçirdi.
Arkadaşlarının zoru ile hastanede birkaç gün yattı fakat iki günden fazla durmadı çıktı. Hastaneden çıktığı günün gecesi kalbi daha fazla dayanamadı ve hayata ağaçlarıyla birlikte veda etti.
Ölüm döşeğinde şu cümleleri kurduğu söylendi; “… Hangi idareci ağacı kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var.”
Manisa Tarzanı Mezarı
31 Mayıs 1963'te hayatını kaybeden Manisa Tarzanı mezarı Manisa Şehzaler İlçesi'ndeki Çatal Mezarlığı’nda.
Manisa Tarzanı'nın ölümü o dönem gündemini ve gazetelerini işgal etti. Manisa’nın yeşilinin mimarı Ahmet Bedevi'yi unutmayan Manisalılar her yıl ölüm gününde Çatal Mezarlığındaki kabri başına gelerek onu anmakta.
Manisa Tarzanı kimdir sorularının ardından onu tanıyıp sevenler mezarını ziyaret etmek istemekte.
Manisa Tarzanı'nın ölümünün ardından ismi bir okula, mahalleye ve caddeye verildi ve heykelleri yapıldı.
Manisa Tarzanı Heykeli
Manisa Tarzanı vefatından sonra Manisa halkınca çok sevilen bir efsaneye dönüşmüştür. Ölümü ardından Manisa İli'nde birçok heykeli dikilmiştir.
Manisa Tarzanı heykellerinden birkaçı şu şekildedir:
Manisa Tarzanı Film
Manisa Tarzanı kimdir, nerede doğdu, nerede öldü, nasıl öldü gibi merak ettiğiniz konu başlıklarını yanıtlamaya çalıştık.
Şimdi de birçok film severin ve Tarzan sevdalısının merakına geldi sıra. Neden Tarzan? Manisa Tarzan'ı ile Tarzan filmleri arasındaki bağ ne? İşte yanıtlar...
Neden tarzan deniyor?
Manisa Tarzanı Manisa'ya ilk gedliğinde kendini Ahmed Bedevi olarak tanımladı. Tarzan lakabını ise 1934'te Johnny Weissmuller’in oynadığı “Tarzan” filmi Manisa şehrinde de gösterime girdiğinde aldı.
Manisa halkı filmi seyrettikten sonra Tarzan ile Topçu Hacı lakabıyla andıkları Bedevi’nin arasındaki benzerliği hemen fark etti.
Ahmet Bedevi de bir sinema aşığıydı. Manisa halkı Tarzan lakabını ona verdikten sonra bu lakabı o da sevmiş ve uygun görmüş olacak ki, hiç itiraz emedi.
Ve bu Tarzan lakabıyla efsaneleşti ülke çapında tanınan bir isim haline geldi.
Manisa Tarzanı Film I Türk Yapımı
Manisa tarzanının vefatından yaklaşık 30 yıl sonra 1994 yılında bir Orhan Oğuz filmi olan Manisa Tarzanı vizyona girdi.
Talat Bulut’un Tarzan’ı canlandırdığı film Manisa Tarzanı’nın hayatını ve Manisa’yı yeşillendirişini anlattı.