Kurtuluş savaşı sırasında kara harekâtları ile ilgili birçok roman ve makale yazılmış olmasına karşın hava harekâtlarını anlatan yazılar çok azdır. Bu yazımızda o zamanın deyimi ile Tayyarecilerimizin Batı Cephesinde, İzmir'e doğru yaptığı görevlerinin sadece Uşak ile İzmir arasındaki son bölümünü belgelerden alıntılarla bahsedeceğiz.
“4 Eylül 1922 sabahı 08.30'da Afyon'dan havalanan üç av ve beş keşif uçağı on dakika ara ile Uşak meydanına indi. Ancak, yer destek malzemeleri (Yağ, benzin, yedek parça) henüz Uşak'a varamamıştı. Bu yüzden uçakların yapacakları keşif uçuşları gecikmeye uğradı. Bu nakil sırasında üç buçuk ton uçak benzini yolların bozuk oluşu ve trafik tıkanıklığı yüzünden Afyon'dan Uşak'a ancak 24 saatte getirebildi.
Kara nakliyatı kamyonların eski olmaları nedeniyle çok zorlaşıyordu. Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma demir tekerlekli kamyonlar, yollardaki köprüler geçişe uygun olmadığından Dumlupınar'dan ileriye gidemiyordu. Bu durum karşısında Bölük Komutanı Binbaşı Fazıl'ın Bölüğünün savaş gücünü kaybettiğini ısrarla rapor etmesine rağmen, üst komutadan kimse yardımcı olamıyordu.
Bölükteki 15 pilot ve rasıt (Sonradan yetiştirilmiş) pilot, Uşak'taki uçakları çalışır tutabilmek için makinist gibi çalışıyordu. Civarda başıboş Yunan askeri dolaştığından, herhangi bir sabotajı önlemek için de sıkı güvenlik tedbirleri alınmıştı.
5 Eylül 1922 günü Uşak, Alaşehir arasında keşfe çıkan uçağın motoru arızalandığından Karakuyu civarında mecburi iniş yaptı. Tamiri biten bir keşif uçağı da Afyon'dan Uşak'a uçarak getirildi.
8 Eylül 1922 günü Cephe Uçak Bölüğüne; çekilmekte olan Yunan birliklerinin Manisa, Nif (Kemalpaşa), Torbalı bölgesindeki durumunun tespit edilmesi ve dönüşte uçakların Alaşehir veya Salihli'ye inmesi emredildi. Yer destek ve bakım teçhizatı da bu amaçla Salihli'ye nakledildi. Cephe Uçak Bölüğü Salihli'nin kuzey-doğusuna 10 kilometre mesafedeki Dureselli Köyü yakınında hazırlanan meydana intikal etti. Böylece bölük İzmir'e daha çok yaklaşmış olacaktı. Aynı gün Türk birlikleri İzmir'e doğru ilerliyordu. Fakat uçak bölüğünün ağırlıkları Salihli'ye taşınamamıştı. Alaşehir ve Salihli'de birer meydan hazırlanması için bölgelere askeri birlik gönderildi.
9 Eylül 1922 günü Türk birlikleri İzmir'e girerken, Uşak'tan kalkan iki keşif ve bir av uçağı sabah 07.30'da Salihli meydanına iniyordu. Bölük o gün sekiz sorti (Dalış) yapmıştı.
10 Eylül 1922 günü keşif yapılmadı. Yüzbaşı Fazıl'ın 26 Ağustos'ta düşürdüğü Yunan uçağının tamiri 11 Eylül 1922'de tamamlanmıştı. Breguet-14 B2 tipi Garipçe isimli keşif uçağı da, Uşak'taki iki Spad-XIII av uçağı ile birlikte Salihli'ye geldi.
11 Eylül 1922'de; Uşak'ta bulunan Cephe Bölüğünün malzeme ve ağırlıkları demiryollarının özellikle köprülerin Yunanlarca tahrip edilmesi nedeni ile kamyonlarla Salihli'ye gönderildi. Ayrıca Uşak'taki gayri faal (Çalışamaz) durumda bir Breguet, bir Albatros-C XV ve bir De Havilland-9 uçağı bırakıldı.
13 Eylül 1922'de Bölüğün Salihli meydanından İzmir'e intikali (Ulaşması) emredildi. 13 Eylül 1922 günü iki keşif uçağı İzmir'e gitmek için havalandı, fakat motor arızası nedeniyle uçaklar tekrar Salihli'ye geri döndüler.
Salihli'ye ulaşabilen Bölük Komutanı Binbaşı Fazıl, Seydiköy/İzmir'deki Gaziemir meydanının durumunu bilmediği ve üst makamlardan da bilgi alınamadığı için İzmir'e keşif amacıyla personel göndermişti. Bu personelden de henüz bilgi sağlanamamıştı.
14 Eylül 1922'de verilen emirle Sivil Pilot Vecihi'nin Gaziemir/İzmir meydanına gitmesi, daha sonra gelecek uçaklar için meydanın hazırlanması emredildi. Sivil Pilot Vecihi (Hürkuş) o gün gördüklerini şöyle anlatmıştı. "Kızılçullu istasyonunu görünce bende bir heyecan ve kuşku yarattı. Gördüğüm meydan uçaklarla dolu idi. Biraz daha yaklaşınca bunların Yunan kokartlı olduklarını ve düzensiz bir şekilde bırakılmış bulunduklarını gördüm. Yunan pilotları uçarak kaçmak yerine sandalla kaçmayı tercih etmişlerdi."
14 Eylül 1922'de dört av, iki keşif uçağı 06.40'da İzmir'e indiler. Arızalı olan üç keşif uçağı ise Salihli'de bırakılmıştı. Bunlardan bir tanesi 15 Eylül 1922'de İzmir'e uçtu, kalan uçaklar motor arızası nedeniyle uçuşa devam edemedi. Biri Çobanisa istasyonunun yanına, diğeri Seydiköy'e 10 kilometre mesafede bir yere mecburi iniş yaptı. Salihli Tayyare Meydanı, Bölük Komutanı Vekili Binbaşı Yahya'ya bırakılmış, Binbaşı Fazıl İzmir'e gitmişti.
15 Eylül 1922'de Batı Cephesi Komutanlığı Çeşme ve Seferihisar bölgesinin havadan keşfini emretti. Yapılan keşif sonucu durum şu şekilde tespit edildi:” Kaçan Yunan birliklerinin öncüleri Alaçatı'yı geçmişti. Çeşme İskelesinde büyük bir kalabalık gemilere binmeye çalışıyordu. Çeşme limanı açıklarında 50 büyük nakliye gemisiyle, birliklerin kol başı, Urla- Çeşme şosesi üzerinde Alaçatı'ya girmek üzeriydi. Uçakta bomba bulunmadığı için kaçan Yunan birliklerine makineli tüfek ile ateş açılmıştı. “
Kader böyle bir şey; İnönü Savaşları ve Sakarya çarpışmaları sırasında üstün başarılar elde eden Tayyarecilerimiz, yoksulluğa yenik düşmüş, savaşın son günlerinde benzin, yedek parça eksikliğinden, son görevlerini Alaşehir ve Salihli’nin kurtuluş günü olan 5 Eylül 1922 tarihinde yapmış, 9 Eylül, İzmir’in kurtuluş gününün heyecanını kara ordusu ile birlikte yaşayamamışlardı.
Mustafa Uçar