Merhaba sektör medya Grubunun değerli okurları, yeni bir yazımla yeniden sizlerleyim. Yarın Mart ayının ilk günü ve 1-7 Mart tarihleri arası Yeşilay haftası olarak kutlanıyor.  Öncelikle Yeşilay’ın tarihçesine bakalım,

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nu işgal eden güçlerin Osmanlı toplumunda alkol ve uyuşturucu maddeleri yaygınlaştırmasını önlemek amacıyla Sultan Vahideddin'in izniyle, Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi'nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920'de İstanbul'da Hilal-i Ahdar ismiyle kuruldu. Hilal-i Ahdar ismi sonraları Yeşil Hilal formunu aldı, sonunda Yeşilay olarak değiştirildi. 1934 senesinde Bakanlar Kurulu kararıyla "kamu yararına çalışan dernek" statüsünü kazandı. Zaman içinde bağımlılık türlerinin çeşitlenmesiyle Yeşilay da çalışma alanlarını genişletti, son olarak teknoloji bağımlılığını da çalışma kapsamına dahil etti.

Bu yazımı çocuklara ve gençlere yönelik yazmak istiyorum. Çünkü bu onlar için çok önemli. Alkol, uyuşturucu, sigara ve sonrasında en büyük bağımlılık haline gelen teknolojik cihazlar (telefon, tablet) gibi cihazlar. Teknoloji çağındayız çocukları ve kendimizi bu dönemin dışında tutamayız elbette fakat daha bilinçli içerik ve sınırlı kullanım konusunda önce kendimiz dikkatli olmalı sonrada çocuklarımıza, küçüklerimize örnek olmalıyız.

Ülke olarak bağımlılıkla mücadele konusunda ciddi çabalar sarf ediliyor. Ama ne yazık ki özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz bu bağımlılığın pençesine düşüyor. Buna bende defalarca şahit oldum. Özellikle okul çevrelerinde sigara içen yaşları daha küçük olan çocuklarla karşılaştım. Birkaç defa uyardım hatta, ‘Yaptığınız yanlış’ desem de gençlerin bir kulağından girdi diğer kulağından çıktı.

 Sigara ve alkol bağımlılığı tehlikeli ama bunlardan daha tehlikeli bir şey var ki oda uyuşturucu madde kullanımı. Haberci olarak ülkedeki gündemi her gün tarıyoruz ve uyuşturucu ile uyuşturucu içerikli haplara yönelik birçok haberle karşı karşıya geliyorum. Bu tür haberleri görünce üzülüyorum ve içimden neden insan bu zehirle kendisini, beynini, vücudunu zehirliyor’ diyerek aklımdan geçiyor, onlar kendilerini zehirlerken birileri de sattıkları uyuşturucu ile kirli paralar kazanıyorlar.

Ülke olarak, aileler, anneler babalar olarak çocuklarımız ve gençlerimizi daha fazla bilinçlendirmeye mecburuz. Çocuklarımızın bu zehirle tanışmaması için elinde geleni değil daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Bağımlılıkla mücadele gelin hep birlikte daha fazla, daha da fazla katılalım.

Bağımlılığın olmadığı yarınlar için hepimiz Yeşilay gönüllüsüyüz...