Merhaba Sektör Medya’nın değerli okurları. Dün 25 Kasım Kadına şiddete karşı mücadele günüydü. Aslında böyle bir günün olması bile insanlık adına utanç vericidir.
Ne yazık ki ülkemizde ve dünyada kadına yönelik şiddet soluksuz devam ediyor. Neredeyse her gün bir kadın cinayeti, ya da kadına yönelik şiddetle uyanıyoruz. Nedir peki bu şiddetin kaynağı, neden cinayetler devam ediyor, neden her gün bir kadın şiddete maruz kalıyor? Aslında bu soru her zaman sorulan bir soru ama ne yazık ki, cevabını asla bulamıyoruz.
Daha dün ülke olarak bir caninin ailesini katletme haberiyle uyandık. Cani bir koca, cani bir baba eşi ile birlikte 7 kişiyi öldürdü. Bu ve bunun gibi olayların sürekli olarak bitmesini ‘Bu son olmasını’ dilerken, dileklerimiz hep havada kalıyor.
Kadın ve çocuk cinayetleri bunla sınırlı mı kalıyor? Elbette hayır. Bakın dünyada birçok ülke birbirleri ile savaş içerisinde. Bu savaşın tam ortasında kalan yine kadın ve çocuklar. Her gün yüzlerce kadın ve çocuk yine ne yazık ki katlediliyor. Dünya ise bu katliamlara sınırlı kalıyor.
Kadına şiddet sadece fiziki anlamda mı? Elbette hayır. Binlerce, belki milyonlarca kadın sözlü şiddete maruz kalıyor. Taciz edilen kadın, tecavüze uğrayan kadı, dayak yiyen kadın, öldürülen kadın. Bir kadın olarak artık bıktık. Öldürülmekten korkuyoruz, tacize uğramaktan korkuyoruz, tecavüze uğramaktan korkuyoruz.
Sadece 8 Mart dünya kadınlar gününde hatırlanmak istemiyoruz. Buradan şiddete hayır derken, şiddeti uygulayanlar unutmayın sizleri dünyaya getirende bir kadın.
Bu konu ile ilgili daha önce bir yazımda da söylemiştim yine hatırlatmakta yarar görüyorum. Şiddeti önlemenin en temel yolu ailede bitiyor. Erkek egemenliği yapan bazı aileler var. Erkek çocuk, kız çocuğu yapan aileler var. Ve ‘Hadi oğlum, sen erkeksin oğlum, sen aslansın oğlum, iyi yapmışsın oğlum’ diyen zihniyetler var. Kadına şiddetin son bulması için bu zihniyetin son bulması gerektiğini düşünenlerdenim. Diyorum ve Kadına her türlü şiddete hayır sözleri ile cümlelerimi tamamlıyorum.