Merhaba Sektör Medya’nın değerli okurları. Yeni bir yazımla sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim. Asgari ücretle ilgili artık son düzlükteyiz. Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarını tamamlamak üzere...
Komisyondan çıkan rakam gerek işçiler, gerek işverenler açısından memnuniyetle karşılansın isterim. Geçen hafta yazdığım yazımda bir başlık atmıştım ‘Ne şiş yansın ne kebap’ diye.
Burada ne işveren çıkamayacağı sonuçlarla karşılaşsın, nede işçiler enflasyon altında ezilsin. Malum ülkemizde şuan itibariyle asgari ücret 17 bin küsur. Ama bunun karşılığına bakıldığı zaman şuan nereye gidersek gidelim en düşük ev kirası 10 bin TL. Kalan 7 bin lirayla bir aile geçinmek için savaş veriyor.
Asgari ücret artışıyla birlikte herkesin aklında şu var: ‘'Verilen ücretle birlikte bizleri bekleyen fiyat artışları nasıl olacak, verile para ne kadar süre içerisinde eriyecek’' Açıkçası benim aklımda olan tek soruda bu. Hükümetin öncelikle iyi bir kira politikası belirlemesi gerek. Gerek emekli vatandaşlar olsun, gerekse asgari ücretle çalışanlar olsun, kira artışlarında ezilmemesi yönünde çalışmalara daha fazla ağırlık vermeli.
Asgari ücret artışı ile birlikte özellikle gıda alanında denetimler daha da arttırılmalı ve afaki zamların önüne geçilmeli. Bizlerin çalışanlar olarak hükümetten talebimiz bu yönde. Aldığımız asgari ücret artışının zamlar karşısında ezilmesini, değer kaybetmesini istemiyoruz.
Komisyon kararlarından çıkacak sonucu merakla beklerken sonuç her iki taraf içinde makul olsun diyorum. Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıkla kalın…