Merhaba Sektör Medya’nın değerli okurları yeni bir köşe yazımla sizlerleyim. Bugün 21 Ocak Dünya Sarılma Günü'ymüş.
Bugün bana göre en anlamlı günlerden birisi. Çünkü sarılmak acıya karşı direncinizi kuvvetlendirir. Böylece sarılma eylemi depresyon, sinirlilik gibi zihinsel problemlerin önüne geçer ve zihnimiz korunmuş ve güçlenmiş olur. Sevdiğimiz birine sarılma daha mutlu ve huzurlu hissetmemize yardımcı olur. Mutluluk seviyeniz arttıkça acıya karşı direncinizde aynı oranda artar.
Gördünüz değil mi? Sarılmak aslında ne kadar önemli ve güzel bir şeymiş. Bana göre, evli insanların her gün mutlaka bir birlerine sarılması gerekli. Aslında bunu sosyal medyada gezinirken bazı psikologlardan da dinledim. Sarılmak evlilik bağlarını güçlendiriyormuş. Hatta işin tıbbi boyutuna inecek olursak, sarılma anında salgılanan oksitosin hormonu kişileri daha olumlu ve pozitif düşünmeye yönlendiriyor. Bu da günlük hayatımızda karşımıza çıkan olumsuzluklara karşı daha sakin kalabilmemize ve stres altında kalmamamıza olanak sağlar. Böylece sarılma eylemi depresyon, sinirlilik gibi zihinsel problemlerin önüne geçer ve zihnimiz korunmuş ve güçlenmiş olur. Sevdiğimiz birine sarılma daha mutlu ve huzurlu hissetmemize yardımcı olur. Mutluluk seviyeniz arttıkça acıya karşı direncinizde aynı oranda artar. Oksitosin salınımı bağışıklığınızı güçlendirdiği gibi acıya karşı bağışıklığınızı da güçlendirir. Sarılma eylemi hissettiğimiz acının, üzüntünün azalmasına yardımcı olmaktadır. Öyle ki sevdiği birinin ölüm acısını yaşayan kişileri en iyi sakinleştiren şeyin sarılmak olduğu ortaya konmuştur. Yaşadığımız her türlü sorun ve üzüntüyü kısacık bir sarılmayla daha kolay atlamamız mümkündür.
Bende buna inanıyorum. Evliyim ve eşime her gün mutlaka sarılırım. Hem ben kendimi iyi hissederim, hem de eşim kendisini iyi hisseder. Dostluklarda da sarılmak önemli. Onun yanında olduğunu hissettirmek önemli. Gelin kendinize her gün bir güzellik yapın ve sevdiklerinize sarılın…
Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve sağlıkla kalın…