Merhaba Sektör Medya’nın Değerli okurları. Bu haftanın 2. Köşe yazısıyla yeniden sizlerleyim. Son birkaç haftadır gündemde olan tek bir konu var asgari ücret gündemi. Bir çalışan olarak gönül ister ki asgari ücret açlık ve yoksulluk rakamlarının üzerinde bir rakam olsun, enflasyon rakamlarına karşı maaşlar ezilmesin ama bu kadar olacağını tahmin etmiyorum ve beklentim bu yönde değil.
Her gün biri yada birileri tarafından rakamlar açıklanıyor, ‘İşte asgari ücret şu kadar olacak, bu kadar olacak’ diye. Bende tahminimi söylemek istiyorum. Ülke ekonomisi şartlarına göre benim tahminim asgari ücret 22 bin ile 23 bin rakamları arasında olacak. İyi bir rakam mı? Çalışan açısından, yüksek kira artışları, yüksek alışveriş harcamaları, yüksek faturalar karşısında iyi bir rakam değil.
Bunun en basit örneğini verecek olursak, geçtiğimiz haftalarda birçok alanda haberlerde yer almıştı cep telefonu faturalarının yüzde 400’lük artışları örnek olarak gösterilebilir. Mesela 150-200 TL civarında ödediğin fatura 800-1000 TL civarlarına yükselmiş durumda. Bundan 1 ay önce markette aldığın ürünün fiyatını aynı bulamıyorsun. Bir yumurtanın kolisi 150 TL’ye dayanmış durumda. Bunlar verilecek küçük örnekler. Bununla birlikte bizi bekleyen bir şey daha var. Asgari ücret artışı ile birlikte gelecek olan fiyat artışları. Üreticiler yada işletmeler ‘girdi maliyetleri yükseldi’ diyerek üretilen ürünlere yada işçiliklerine zam yapacaklar. Bu şartlarda alacağın asgari ücret bu zamlar karşısında erimiş olacak. İşte bu şartlardan dolayı elbette yeterli olmayacak diye düşünüyorum.
Burada işçi kadar işvereninde rakamlara karşı korunması taraftarıyım. Özellikle küçük esnafın yüksek asgari ücret yükünü kaldıracağını düşünmüyorum. Çevremizde şahit oluyoruz, tanıdıklarımızdan şahit oluyoruz. Geliri gideri karşılayamayan işletmeler var. Bu işletmeler kazanabilecek ki, işçisine yada yanında çalıştırdığı insana katkı sunabilsin.
Sona gelecek olursak Aralık ayında verilecek zam oranı söylediğim rakamlar arasında olacağını tahmin ediyorum. Bir çalışan olarak da kendim kadar işletmemi ve işimin devamlılığını da düşünenlerden birisiyim bu nedenle diyorum ki ne şiş yansın ne kebap…