12 Eylül faşizmin üstünden 43 yıl geçmiş, asla unutmadık unutmayacağız.
12 Eylül faşizmi 650 000 kişiyi gözaltına aldı. 50 insanın sağ ve soldan siyasi idama imza attı. Rakamlar öylece duruyor hepsini tek tek saymak mümkün. Binlerce insan işinden edildi. Binlerce öğrenci okulundan hapishaneye tıkıldı. Sendikalar sivil toplum kuruluşlarının kapılarına kilit vuruldu. En çok sol ve sosyalistleri 12 Eylül faşizmi silindir gibi ezdi. Hukuk düzeni bozulduğu için ne öğrenciler ne çalışanlar ne de hapishaneye tıkılan insanlar hakkını arayamadı. Yıllar sonra gelen mahkeme sonuçları hiçbir kayıbı düzeltemedi. Sonuçta itiraz etmeyen biat eden bir toplumu yaratmayı başardılar Bu zulmü unutursak tarih yenilenir.
12 Eylül sonrası insanlar bilerek apolitikleştirildi. Kitap okumadan korkar olduklar. Ne yazık ki okullarda eğitim içeriği bilim felsefe karşıtı bozuldu. İnsanlara kolay para kazanma yolu gazete ve televizyonlar yoluyla pompalandı. Gazeteler okumak için değil kupon için alınır oldu. Ne yazık ki okumayan düşünmeyen bir toplum yaratıldı. Okullarda bilim felsefe yerine dini referans alan bir eğitim sistemi geliştirdiler. Hatırlıyorum büfeden bir cumhuriyet gazetesi alırken bile tedirgin olurduk. Edebiyat 12 Eylülün ehlileştirme çabasına en çok direnen kısımdı. Neredeyse eli kalem tutan edebiyatçıların hepsini hapishanelerden geçirdiler. Ehlileştirilen bir edebiyatta oluşturdular kendilerine. Ancak bugün toplumcu gerçekçi edebiyat hala direnmeye devam etmektedir.
Bugün asgari ücreti belirleyen kurullarda 3-5 maaşlı insanlar varsa bunun temeli 12 Eylülde atılmıştır. Sendikalar neredeyse hepsi sararmış durumda. Buradan kurtuluş bilimle felsefeyle sosyoloji ile sanatla edebiyatla mümkün. Toplumca bunlara sarılamazsak, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerde koltuk peşinde koşmaya devam edersek 12 Eylül aklı iktidarını sürdürmeye devam edecektir.
12 Eylül bugünlerin temelini atan askeri faşist bir cuntadır. İnsanlara acı ve gözyaşı yaşatmıştır. 12 Eylül faşizmini unutma unutturma. Unutmak ihanettir