Bazı değerleri taşımak zordur. Her babayiğidin harcı değildir. Çünkü özveri ister, bağlılık ister, bilinç ister. Bu ülkede yaşanan en çok şey miş gibi yapmaktır. Çünkü karlı bir alışveriştir. Hiçbir zahmete girmeden şeymiş gibi yapar oluverdiğinizi sanırsınız. Toplum da bu tembelliği sever kolaycılık işine gelir.
Oysa solcu gibi gözükmek başkadır, solcu olmak başkadır. Devrimci gibi gözükmek başkadır, devrimci olmak başkadır. Bir de bu gözükenlerin bu makyavelist tutumunu koltuk ve ihale için kullanan tarihin çöplükleri vardır, hep vardılar. Bunlar anmalarda, mv ziyaretlerinde en önde dururlar, gözükmek için elinden geleni yapar, sosyal medyada bol bol fotoğraf paylaşırlar. Yazı paylaşmak için bilgi gerekir, fotoğraf öylemi ne kolay demi. Bunların bir de sosyal medya gruplarından itibar dilencileri var. Bunlar tıbbi bir vaka.
Şimdi bir topluma otur herkes bu çürümüş düzenden bahsediyor, şikâyet ediyor demi. Ama gerçek öyle mi, çoğu bu çürümüş düzende yer kapmaya çalışıyor. Mührü elinde tutana göre hizalanıyor, ne olur ne olmaza göre de pozisyon alıyor, etrafındaki muhalifleri de küstürmemeye çalışıyor. Bu çevrede yalan su gibi akıyor, gerçeği anlatmak öyle zor ki, gerçek yalnız başına dolaşıyor. Bunlar her yere aday olup 2.-3. Mevkilere razı oluyorlar. Çünkü siyasi tavırları çürük, cepleri dolu. Bir mevki olsunda nasıl olursa olsuncular.
Oysa solcu, sosyal demokrat, sosyalist olmak, her şarta doğruyu ve gerçeği savunmaktır. Gerçek hiçbir ideolojiye kurban edilemez. Ben gerçek solcuyum ben gerçek devrimciyim diyenlerin yaşananlara tepki göstermesi zorunluluktur. Yoksa üç tane sağ parti değiştirip kopup gelenler yaşam alanlarımızı da, kültür alanlarımızı da istila edecektir.