Türkiye de siyasi partiler neden kendi dayandıkları sınıfsal temeli temsil edemiyor.   Neden kuruluşları ve işleyişleri farklı düzlemde ilerliyor.  Tüm partilere bir avuç sermaye sahipleri neden etkin. Bu bağlamda CHP işleyişini irdelemek istiyorum.  Çünkü ülkeyi 22 yıldır sağ kapitalist bir parti yönetiyor.

Ülkemizi 22 yıldır sağ kapitalist, din merkezci bir zihniyet yönetiyor. Bunun en önemli sebebi, ülkede bulunan ilerici demokrat, sosyalistler ve sosyal demokratların yeterli mücadeleyi verememesidir.  Neredeyse Türk siyasetinde parayı veren düdüğü çalar misali, diğer partilerin olduğu gibi CHP’de belediye başkan adayları seçilsin veya seçilemesin sermaye sahiplerinden oluşmaktadır. Daha net söylersek il ve ilçelerin belediye başkanları milletvekilleri hemen hemen tamamı sermaye sahiplerinden oluşmaktadır.   Hal böyle olunca tabana gerçek solun hitap etmesi gereken alt sınıflara, çalışanlara ve aydınlara siyaset yapmaya yer kalmamakta, hatta işi öyle ilerlettiler ki sıradan bir meclis üyeliği için eli-atmış bin lira harcamak gerekmektedir.  Sol partiler sosyal demokrat CHP buna çözüm bulmadığı sürece kısa yükseliş sonrası yeniden çöküntüye yol açacaktır.  Alt sınıflar ezilenler aydınlar yoksa sol partiler de yoktur.  Sol partilerin ve özellikle CHP çatısı çalışanlardan, alt sınıflardan, devrimcilerden ve aydınlardan olmadıkça yükseliş geçici olacaktır.

Seçilen CHP’li belediye başkanlarına kamunun idaresi-ilerleyişi için seminerler düzenlenmeli mutlaka kamusal alanın yönetilmesi hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. CHP’li belediyeler alınan her bir çalışanın (liyakat) yeterlilik sahibi olmalı, görev tanımları mutlaka yapılmalıdır. Bu çalışanların alımında şeffaf bir sistem oluşturulmalı genel merkez dâhil bu sisteme uymalıdır. Yapılan hatalar şimdiden kamuoyuna yansımaları başlamış olup, ivedi tedbir alınmalıdır. Yeşil alanlar korunmalı, sokak hayvanlarına modern bakım evleri geliştirilmelidir.

Bütün sol güçlere, parti içi devrimcilere kör sağır ve dilsiz olmayın sesinizi çıkarın derim. Çünkü küçük bir koltuk derdine düşen asla yanlışlardan söz etmiyor,  önüne ne gelirse alkışlıyor.  Sol mücadele, bilimsel yeterliliği olan taban içinden, devrimci değer ve bilince sahip mücadele temelinde sürdürülmelidir. Yoksa bu karanlık bizi ve ülkeyi yutacak.