6 Şubat depreminin yıldönümüme sayılı günler kaldı. Yaşanan afet dönemine ait iç muhasebeler, nerede hata yaptık, ne yapılmalıydı , vatandaş olarak hangi dersleri aldık sorularının cevapları aranmaya devam ediyor.
Bu süreç zarfında 6 Şubat depremlerinde belediye teşkilatlarının, afet öncesi ve sonrası yapması gerekenler ile denetim konusundaki kilit rolü acı bir şekilde ortaya konulmuştur. Önümüzde adı konmuş, beklenen bir İstanbul depremi varken belediyelerin bu konuda ki sorumluluklarını teknik detaylara fazla girmeden irdeleyeceğim.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2023 yılı içinde alınan bir kararla, 50.000 den fazla nüfusu olan belediyelerde “Afet İşleri Müdürlüğü” , büyükşehirlerde ise “Afet İşleri Daire Başkanlığının” kurulması için gerekli yasal düzenlemeler belediyeler ulaştırılmıştır.
Afetle mücadelede yerel yönetimlerin sorumluluk ve görevleri, 5393 sayılı belediye kanununda yer alan madde 53’te acil durum planlaması ve uygulamaları olarak belirlenmiştir.
Türkiye Afet Müdahale Planında (TAMP) ise belediyenin görev alanları; deprem, maden kazaları, toplu nüfus hareketleri, fırtına, hortum, aşırı ısınma- kuraklık, orman ve sanayi yangınları, ulaşım kazaları olarak belirlenmiştir
Belediyelerin sınırları içindeki yerleşik halka, afete karşı bilinçlendirme konusunda ağır sorumluluk taşıdığına inanmaktayım. Gelişmiş ülkelerde belediyeler bütünleşik ve toplumsal yapı içindeki kurumlar olması sebebiyle, iş makinası gerektiren hizmet birimleriyle, ana ve tali ulaşım yollarına erişim kolaylığı, su/elektrik/termal ısınma dağıtım istasyonlarıyla şehrin can damarlarına nüfuz etmektedir. Bu nedenle afet durumlarında sahaya anında müdahale edecek birimler öncelikle yerel belediye hizmet birimleridir.
Manisa ili, altından geçen diri fay hatları nedeniyle hassas afet bölgesindedir. Özellikle kuvvetli bir deprem de İzmir’de, Balıkesir’de, Manisa’da yaşayan her vatandaş, yakın zamanda yaşanan deprem felaketinin tecrübesiyle, nelerin olabileceğini anlayacak bir durumdadır.
Geçmişte yaşanan 99 depremleri ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler neticesinde belediyelerden halkın afet riskine karşı eğitilmesi, mülki amirlikçe afet sonrasında oluşturulacak acil durum merkezi koordinesinde, afetzede halka beslenme, barınma ve sağlık hizmetlerine hızlı erişim konularında destek vermesi beklenmektedir.
Afet öncesi denetim, kontrol ve eğitim çalışmaları haricinde afet sonrasında belediye personellerinin, iş makinalarının seferber edilmesinden, halk ekmek fabrikasının 7/24 çalışmasından tutun, ilçe genelinde kritik kurumların elektrik, su ve iletişim ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar geniş bir alanda faaliyet göstermesi alt ve üst yapıya hakimiyetinden dolayı yerel yönetimlerden beklenecektir.
Yerel hizmet noktalarına gelen vatandaşların AFAD gönüllü sistemine yönlendirilmesi, Afad duyurularının ve AFAD Mobil uygulamasının halkın görebileceği belediyelere ait billboardlar da sık sık yer alması belediyelerin afet farkındalığı bilincinin oluşması konusunda yapabileceği proaktif uygulamalar olarak öne çıkarılabilir. Ayrıca belediye personelinin ( Zabıtasından, temizlik personeline, çaycısından büro memurlarına kadar) AFAD il müdürlükleri bünyesindeki profesyonel eğiticilerle, afet farkındalık eğitimlerinin ivedi olarak planlanması gerekmektedir.
Özellikle afet yada acil durumlarda vatandaşlarım toplanma alanı olarak belirlenen alanların, vatandaşların barınma, beslenme ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayabilecek fonksiyonlara sahip olması için gerekli donatıların acilen yapılması gerekmektedir. En basitinden afet sonrasında mobil tuvaletlerin nereye konulacağının bilinmesi dahi o zor günde insanların yaşamını kolaylaştıracaktır.
Hem masa başı planlama olarak hem de sahada uygulama olarak yapılacak iş çok. Bu işleri organize edecek vasıflı, mesai kavramını düşünmeden hizmet edecek, liyakatli insanların bir adım öne çıkması gerekmektedir.
Yarınların ne getireceğini bilemeyiz ancak tedbir alabilme seçeceğine sahibiz.
Hazırlıklarımız eksiksiz, günlerimiz afetsiz olsun.