Her yıl 2 Nisan’da kutlanan Dünya Otizm Farkındalık Günü, otizmli bireylerin yaşamına dikkat çekmek ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle anılır.
Otizm, bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarında farklılıklar gösterdiği nöro-gelişimsel bir durumdur. Ancak unutulmaması gereken en önemli nokta, otizmin bir eksiklik değil, farklı bir gelişim biçimi olduğudur.
Otizmli bireyler, doğru eğitim ve destekle hayatın her alanında başarılı olabilirler. Onların topluma kazandırılması ve eşit fırsatlara sahip olması için ailelere, eğitimcilere ve toplumun her kesimine büyük sorumluluk düşmektedir. Erken tanı ve özel eğitim, otizmli bireylerin yeteneklerini geliştirmelerinde kritik bir rol oynar. Bu yüzden, farkındalık yaratmak kadar, somut adımlar atmak da büyük önem taşır.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de otizm konusunda bilinç giderek artsa da, hala aşılması gereken birçok engel bulunmaktadır. Toplum olarak otizmli bireyleri dışlamak yerine, onları anlamaya ve desteklemeye çalışmalıyız. Engelleri ortadan kaldırmanın en büyük yolu, sevgi ve anlayışla yaklaşmaktan geçer.
Bugün, otizmin farkında olalım ve otizmli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için üzerimize düşeni yapalım. Unutmayalım ki, farklılıklarımız bizi biz yapar ve her bireyin toplumda eşit haklarla yer alması gerekir. Çünkü otizm bir eksiklik değil, farklılıktır ve her birey değerlidir.