Merhaba, bugün okuyacağınız yazı 2024 yılının gündemi içinde çok duyacağımız, devletin ve sanayi sektörünün sürekli konuşacağı yeşile dönüşüm sürecidir.

Yeşil dönüşüm kavramını tanımlayarak başlayalım. Bugüne kadar ülkemizde tüm sektörlerde yapılan hizmet ve ürün üretiminde enerji tüketimi, kaynakların kullanımı ve karbon salınımı gibi konulara hiç dikkat edilmedi yada çok az edildi diyelim. Yani bir ürünü üretmek çok önemliydi ama bunu üretirken ne kadar enerji tükettiğinize çok bakılmazdı. Ödenen elektrik faturası ürünün maliyetine eklenir ve satılırdı. Ancak bundan sonra çevre ve doğal kaynaklar insanların yaşamlarının refahı için önemli olması göz önüne alınarak yeşil dönüşüme gidilmeye karar verildi. Bu sebeple de çevre ve doğaya zarar vermeden ekonomik büyümenin sağlanması hedeflendi.

Yaniiiiiii…………..

Üretim süreçlerimizde çevre dostu çözümler getirilmesi , üretim adımlarının yenilenmesi ,kaynakların verimli kullanılacak hale getirilmesi bunlardan sadece birkaç tanesi ..

Daha az doğal kaynak kullanması, kirliliğin ve atıkların azaltılması, materyallerin geri dönüşüme yeniden kazandırılması süreçlerine tüm dünyada olduğu gibi geçte olsa ülkemizde de sağlanacaktır. Özellikle enerjide dışa bağımlılığı kaldırmak, kullandığın enerjinin üretimini sağlamak gibi basit adımlarla geçişe başlayacağız.

Bu yeşil dönüşümü zirvede yapan bir ülkeden örnek verelim …

Hollanda yeşil dönüşümde başı çeken ülkelerdendir. Atıkların toplanarak hayvanların yiyecekleri hale getirilmesi, yağmur sularının damıtılarak hayvanlara içme suyuna çevrilmesi, gübre temizleme motoruyla inek gübresini üreden ayrıştırarak kuru gübre elde edilmesi gibi birçok projeyi hayata geçirmiştir. Özellikle güneşten enerji elde edilmesi noktasında otobanların kenarları, bisiklet yollarının zeminleri dâhil neredeyse her yerde panellerin olduğu bir ülke düşünün. Muhteşem bir dönüşüm.

Ülkemizde ise farkındalık 2024 başında oluştu sebebi ise …Ülkedeki ihracat sektörü…

Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapanlar için yeni politikalar devreye girecek. Özellikle elektrik, alüminyum, gübre, demir-çelik ve çimento gibi yüksek miktarda karbon emisyonu üretme potansiyeline sahip olan sektörler, yeni düzenlemelerden daha fazla etkilenebilecek. Çünkü ülkeler artık yüksek karbon salınımı olan sektörlerden ithalat yapanlara karbon vergisi eklenmektedir. Buda ülkemizdeki ihracatçıların tercih edilmesi noktasında karşı firmaya ilave maliyetlerin çıkması demektir.

Bu olumsuzlukları gören devletimiz, KOSGEB, TÜBİTAK ve Dünya Bankası iş birliğinde ‘yeşil dönüşüm’ programını sundu. Bu programda firmalar yapacakları verimlilik neticesinde yazdıkları projeleri sunarak onay aldıklarında 2 yıl ödemesiz, 2 yıl da ödemeli faizsiz destek alabilmektedirler. Bunun içinde Güneş enerji paneli kurulumu , enerji , su, atık vb verimliliklerde dahildir. Detayları merak edenleri ofisimizde bilgi aktarmaya bekliyoruz tabi. Ama ana amaç tamamen yeşile dönerken sunacağınız projelerdir.

Hem ülkemiz için hem sanayi için hem de ihracatçılar için önemli olan bu yeşil dönüşüm sistemine önem vermeyen işletmeler yüksek maliyetlere katlanmakla kalmayıp, sistem dışına çıkarılmaları da gündeme gelmektedir.

Bu sebeple lütfen hazır devlet destekleri de varken, faizsiz paranın bu dönemde ne kadar önemli olduğunu bilirsiniz, bir proje ile bu fırsatı yakalamak için harekete geçmenizi öneririm. Ayrıca çok basit yöntemler ile hem verimliliğinizi arttırıp hem de maliyetinizi düşürmek için şirket içinde bu konuları araştırmak için ar-ge ekibi de kurulabilirsiniz. Bu sizin rekabet avantajınızı elinize almanızı sağlayacaktır.

Yeşil dönüşüm aslında çok detaylı bir konudur fakat yazımıza sığdığı kadarını ortaya koydum. Düşündüğünüz projeler için danışmanlık almak isterseniz her zaman yardımcı olmaktan keyif alacağımı bilmenizi isterim. Çevre bizim çevremiz ve ülkemizde daha sağlıklı çocuklar yetişmesi için yeşil dönüşüm için herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.

İyi günler ……..Her emek verene  bol kazanç dilerim.