Son yıllarda spor denince akla hemen futbol geliyor. Oysa sporun ana kolu atletizmdir. Spor bireysel olduğu gibi takım ile de yapılmaktadır. Size spor tarihini yazmayacağım elbette. Bizim konumuz Salihli; Salihli’de spor.
Şimdi birçoğunuz inanmayacaksınız ama Salihli’nin kuruluş yıllarında başlayıp, 1950 yılına gelene dek en gözde sporu atçılıktı. Yani cirit ve at yarışları. Bugünkü Kurtuluş mahallesinde, Ceza evinin bulunduğu noktada Salihli’nin hipodromu vardı. Burada cirit oynanır at yarışları yapılırdı yılın belli zamanlarında. 1950 yılında göçmen soydaşlarımız için bu alan imara açıldı. Hipodromda Kurşunlu çayı içine şimdiki Gafur Okan mahallesinin güney batı tarafına taşındı ama ne hikmetse tutulmadı. Bu arada İzmir hipodromu açıldı ve bizim ünlü yarışçılarımız İzmir’e göç etti.
Salihli’nin yetiştirdiği en ünlü jokey Ekrem Kurt’tu. 1934 yılında Salihli’de doğdu, 1948 Mart ayında, İzmir hipodromunda, eniştesine ait Göksu isimli ata, üstelik kırık olan elindeki alçıları sökerek binen Kurt, bin metrelik bu koşuyu birincilikle bitirdi. 14 yaşında aldığı bu birincilikle Salihli’den ayrılmış oldu. 27 Şubat 1997 de İstanbul’da vefat etti.
Bugün İstanbul Veliefendi Hipodromunda adını taşıyan apranti eğitim merkezi ve aynı hipodromun önündeki Ekrem Kurt Bulvarı ile ölümsüzlüğe ulaştı ve Salihli’nin gururu oldu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında gözde sporlar arasına giren futbol, Salihli’de de Altınordu futbol takımının kurulması ile başladı. Sonra Bozkurtspor ve Esnafsporu kurtuluş günümüzü ebedileştiren 5 Eylül Spor kulübü takip etti. Her iki takımda tescilli değil, amatör ve gayrı federe açılmıştı. Bir süre sonra bu kulüplerin yerine Gürbüzler Yurdu adı altında Sarı-lacivert renkleri olan futbol takımı kuruldu. 1946 yılında Demokrat Partinin kurulmasıyla siyaset spora da bulaştı. Gürbüzlerin içindeki Halk partililer ayrılarak sarı-kırmızı renkleri olan Gençlerbirliği takımını kurdular.
Gençlerbirliği’nin 1948 yılında yaptığı turne maçlarında bir rekoru vardı. 52 maçtan namağlup yani yenilmeden ayrılmıştır. 1952 yılında siyah-beyaz 5 Eylülspor yeniden kurulmuştu. Salihli bu yıllarda adeta bir futbolcu kaynağı olmuştur. 1955 de Demirköprüspor, 1956 da Mithatpaşaspor kurulmuştu. Sonraki yıllarda Demirköprü ile Mithatpaşa birleşmiş Fevzipaşaspor olmuştu.
O dönemlerde birçok futbolcu yetişmişti; Fehmi (Eriş), Singerci Cemal (Erim), tenekeci Mevlüt (Karatay), Tüfekçi Ahmet, kasap Veli, Tank Selahattin (Yıldız) ve Milli takım ve Beşiktaş’a hizmet veren Ali İhsan Karayiğit. Burada ilk aklıma gelen birkaç ismi sıraladım, yer darlığından ismini sayamadığım diğer sporculardan özür dilerim.
1972 yılında, 5 Eylül dışında diğer kulüpler birleşerek ilk Salihlispor’u kurdular. Lacivert-kırmızı renkleri taşıyan kulüp aynı zamanda bir futbolcu fabrikası özelliği taşıyan Salihli Lisesi futbol takımıyla renktaş olmuştu.
Daha sonra kurulan Madeni Sanatkârlar futbol takımı amatör ligden 2.lige çıkınca tüm mevcut kulüpler birleşerek Yeni Salihlispor’u oluşturdular. Yaklaşık 15 yıl Türkiye 2. ligine renk katan yeşil-beyazlı Salihlispor maalesef yönetim hataları ve ekonomik kriz yüzünden bugün amatör kümede yaşam mücadelesi veriyor.
Ancak Türkiye Süper liginde Salihli’yi temsil eden iki oyuncumuz Ali Tandoğan ve Bekir Ozan Has yine bir yeşil-beyaz renkli kulüpte, Bursaspor’da görevlerini başarıyla üstelik bir Süper Lig Şampiyonluğu ile süslediler.
Salihli’li gençler bugün amatör ruhla birçok spor dalında çalışmalarına devam ediyorlar. Sadece bedensel değil zekâ sporu olan satrançta da başarıyı yakalamanın yollarını arıyorlar.
Salihli, spora ve kültüre katkılarını bu gençlerle devam edecektir. Onların bizlerden sadece bir beklentisi var; maddi ve manevi destek.
Mustafa Uçar