Anayasa Mahkemesi, bu yıl getirilen ek MTV düzenlemesine ilişkin davayı gördü ve ek MTV düzenlenmesinin Anayasaya aykırı olmadığına hükmetti. Buna göre ek MTV’yi vatandaşların ödemesi gerekmekte.

Bu yıl, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK araç sahiplerinden ek vergi alacağını açıkladığında toplumda büyük bir tepki yaratmıştı. Hatta vergi ödemeleri zamanı geldiğinde birçok vatandaş bu verginin iptali için Vergi Mahkemelerinde dava açmıştı.

Vatandaşlar bireysel olarak davalarını açarken, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından düzenlemenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine de başvuru yapılmıştı.

Anayasa Mahkemesi bu iptal başvurusunu görüştü ve ek MTV düzenlenmesinin Anayasaya uygun olduğuna OY BİRLİĞİYLE hükmetti. Gerekçe olarak verginin bir defalık alınması ve “depremler nedeniyle oluşan maddi kayıpların büyüklüğü karşısında bu kayıpların giderilmesi sonucunda elde edilecek fayda ile araç sahiplerinin katlanacağı külfet arasında makul bir dengesizliğin bulunmadığı” belirtildi. Ayrıca kararda araç sahibi olmanın “bir servet unsuru olarak mali gücün göstergelerinden biri olduğu da belirtildi.

Elbette bu karar büyük tepki çekti. Bir anda, önceden düzenlemesi yapılmadan, zaten araçlar için vergi ödenirken, aynı araç adına yeniden vergi düzenlemesi getirilmesi baştan hatalı bir durumdur. Depremin yaralarının sarılmasını herkes ister. Ancak bunun adil bir şekilde yapılması beklenir.

Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesinden, araç sahibi olmayı bir servet, bir lüks olarak gördüğünü, bu nedenle de buna ilişkin vergilendirme yapılmasını uygun gördüğünü söyleyebiliriz. Günümüzde taşıtların servet olarak görülmesi mümkün değildir. Her ne kadar fiyatları çok yükselse de taşıtlar temelde bir yaşam ihtiyacı olan “ulaşımı” sağlamaktadırlar. Bu elzem ihtiyacı sağlayan araçların lüks, servet olarak görülmemesi gerekir. Ayrıca verginin servet sahiplerinden alınması hedefleniyorsa, niçin belirli bir değerin üzerinde olan lüks araçların sahiplerinden bu vergi alınmadı da araç sahibi olan herkesten alındı?

Ayrıca tam bir vergi cehennemine dönüşen ülkemizde deprem nedeniyle 1999 sonrasında da özel iletişim vergisi getirilmişti ve onun da geçici olacağı söylenmişti. Ancak 24 yıldır ÖİV ödemeye devam ediyoruz. Umalım da ek MTV de tıpkı ÖİV gibi sürekli hale gelmesin.

Demem o ki depremin yaraları deprem fonu gibi oluşturulan fonlardan sağlanabilirdi. En kötü ihtimalle, makam aracı sayısı düşürülse bile sağlanabilirdi. İtibarda tasarruf olmaz ilkesinden vazgeçilseydi belki vatandaşlar, halihazırda ödemiş oldukları vergiyi bir daha ödemek zorunda kalmazdı.

Tabii, bunlar sadece temenni olarak kaldı. Mahkemenin bu kararından sonra büyük ihtimalle vatandaşların açtıkları bireysel davalar da reddedilecek. Kasım ayında da vatandaşlar bu ek verginin ikinci taksitini ödemek zorunda kalacak.

Elden ne gelir. Düşünmek lazım.

Saygılarımla.

Yıldıray ÇIVGIN