Henüz resmi bir teklif ya da tasarı olmasa da hem meclis kulislerinden hem de hukuk dünyasından İş Kanununda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin haberler duyulmaya başlandı. Bu haberler basına da yansıdı.

İşçiler lehine düzenlemelerin bulunacağı iddia ediliyor ancak işçiler için tehlikeler de mevcut.

Öncelikle haftalık çalışma süresinin 45 saatten 40 saate düşürülmesi hedefleniyor. Bu hedef, çalışma saatlerini Avrupa standartlarına yaklaştırabilir. Buna karşılık esnek çalışmanın kolaylaştırılması da düzenlemeler arasında olacak. Bu da bana göre işçiler yönünden tehlike yaratıyor. Esnek çalışmanın ve saatlerin esnetilmesi fazla mesai takibini ve mahkemede bunun ispatını zorlaştırabilir. Ayrıca düzenli ve tam zamanlı çalışma tarzını da işçi aleyhine olacak şekilde değiştirebilir.

Esnek çalışmanın kolaylaştırılması sonucunda düzenli aylık ücret, çalışma saatlerine ilişkin düzenli puantaj kaydı gibi hususlarda işçiler zor durumda kalabilir. Aynı şekilde işverenler de çalışanlarının çalışma saatlerini denetlemekte zorlanabilir.

Bunların yanında belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin düzenleme önerisi de oldukça tehlikeli. Mevcut durumda belirli süreli iş sözleşmesi yapılması sıkı şartlara tabi. Çünkü belirli süreli iş sözleşmesinin süresi içinde sona ermesi durumunda işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabilmesi için sadece yasada var olan nedenlerden birinin bulunması gerekmektedir.

Ancak değişiklikle birlikte iki yıla kadar yapılacak belirli süreli iş sözleşmeleri için bu şartların aranmaması öngörülmektedir. Bu da bana göre işçiler için büyük tehlikedir.

Tabii, henüz bu çıkarımlarımız temenni ve düşünceden öteye gidemiyor. Teklif ya da tasarı netleşip resmileştiğinde bu konuları daha sağlıklı şekilde tartışabilir. O güne kadar bu konudaki haberleri elimden geldiğinde köşeme taşıyacağım.

Saygılarımla.

Yıldıray ÇIVGIN