Bu yazımda derin hukuki tartışmalara girmeden siber zorbalığın hukuki durumu konusunda farkındalık yaratmayı amaçlamaktayım.
Teknoloji geliştikçe siber zorbalık da artıyor. Sosyal medya kullanıcıları, anonim hesaplar aracılığıyla birçok kişiye internet üzerinden adeta zulmediyor. Bu durum karşısında hukuk sistemleri önlem almaya çalışsa da şu ana kadar etkili bir önlem alındığını söylemek ne yazık ki çok zor. Daha önceki yazılarımda da hukukun teknoloji kadar hızlı gelişmediğinden bahsetmiştim. Burada da aynı sorun yaşanmaktadır.
Siber zorbalık kavramını tanımlamakta fayda var. Siber zorbalık, internet, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları ve diğer dijital araçlar kullanılarak gerçekleştirilen, sürekli ve kasıtlı bir şekilde kişilere zarar verme amaçlı davranışlardır. Bu davranışlar arasında tehdit, hakaret, dedikodu yayma, küçük düşürme, taciz ve dışlama gibi eylemler bulunmaktadır. Siber zorbalık, geleneksel zorbalıktan farklı olarak, mağdurların kaçacak yer bulamaması ve bu tür zorbalıklara günün her saati maruz kalabilmesi nedeniyle daha yıkıcı olabilmektedir. Hatta gençler arasında intihar vakaları bile görülmektedir.
Dünyada da olduğu gibi ülkemizde de siber zorbalığa karşı hukuki düzenlemeler getirilmeye başlandı. Buna en büyük örnek 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanundur.
Ancak siber zorbalığın en önemli unsuru olan anonimlik, bir başka deyişle zorbalığı yapanların anonim ya da sahte hesaplar üzerinden bunu yapması, hukukun yetersiz kalmasında en önemli etken olarak gösterilebilir.
Zorbalığı yapan hesapların anonim ya da sahte olması sonucunda; mağdurlar yasal yollara başvursalar bile faillerin tespit edilebilmesi neredeyse imkânsız hale gelmektedir. Böylece yapmış olduğunuz hukuki başvurular etkisizleşmiş olur ve sonuçsuz kalır. Buna karşılık zorbalık devam eder.
Dolayısıyla hukukun siber zorbalığı önleyebilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Özellikle siber zorbalığın unsurlarından “anonimlik” engelinin aşılması konusunda ciddi bir çalışma yapılması gerekmektedir.
Saygılarımla.
Yıldıray ÇIVGIN
