Diyarbakır'da 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklandı. Anne Güran, İhlas Haber Ajansı’na verdiği röportajlarda, “O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar, çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün” ifadelerini kullanmıştı.

Salihlililer dikkat! Kara kış kapıya dayandı… Sıcaklık 2 saat içinde 10 derece düşecek Salihlililer dikkat! Kara kış kapıya dayandı… Sıcaklık 2 saat içinde 10 derece düşecek

Kızının bulunması için çağrıda bulunmuştu
Anne Güran, “Türkiye'ye sesleniyorum. Lütfen kızımı bana bulun. O benim pınar çiçeğimdir. O benim kalbimdir. Daha ben ne diyeyim. Lütfen, kim almışsa kızımı versin. Sizin de bir anne ve babanız var. Kızımı bir köşeye bırakıp gönderin bana. Allah rızası için yardım edin” şeklinde konuşmuştu.

Türkiye, Narin Güran cinayetini konuşmaya devam ederken ortaya yeni çıkan bilgiler ise dikkat çekmeye devam ediyor. 19. günde Narin'in cansız bedeni bulunmuştu. Dün de içlerinde aile üyelerinin de olduğu 8 kişi tutuklanmıştı. Kayıp Narin'in henüz cansız bedeni bulunmadığını dönemde anne Yüksel Güran'ın sağlıkçılara yaptığı bir oyun ise kafaları karıştırdı.

df93deb7-47c1-4d78-a0ba-7075b9d2b0a3

"DEVLET İSTİYOR, GİZLİ BİR TEST YAPILACAK"

Didem Arslan Yılmaz'ın programında Narin'in annesiyle ilgili anlatılanlar şaşkınlık yarattı. Bölgeden alınan haberlere göre anne Yüksel Güran'ın, Narin'in kaybının 5'i ile 10'uncu günü arasında evine çağırdığı ambulanstaki hemşirelere "Devlet istiyor, gizli bir test yapılacak" iddiasıyla, yanında götürdüğü şırınga vasıtasıyla kanını aldırdığı ortaya çıktı.

NAR

"TEYİTLİ BİR BİLGİDİR"

Programda olayı anlatan muhabir şu ifadeleri kullandı; "Öncelikle bu bahsedeceğim şey teyitli bir bilgidir. İlgili resmi kurumlardan da bunun doğruluğu teyit edilebilir Didem Hanım. Narin'in kaybının 5'i ile 10'uncu günü arasında, 5-6-7 o civarlarda… Yani çocuk kayboldu daha 1 hafta falan. Anne evden iki tane erkek gönderiyor, kapıda hazırda bir ambulans bekletiliyor. Ve anne evden 2 tane erkek gönderiyor. Ambulanstakilere annenin tansiyonunun düştüğü ambulans uygunsa gelmek istediği aktarılıyor.

NAR1

"TANSİYON İŞİ BU KADAR UZUN SÜRMEZ"

Tabii ki görevli hemşireler de ambulansın arka tarafını hazırlıyorlar. Bir süre sonra Anne Yüksel Güran ambulansa geliyor. 3 tane çalışan var o ambulansta, 2 tane hemşire ve bir sağlık görevlisi daha. 2 hemşire ile birlikte Anne Yüksel Güran ambulansın arkasına biniyor. Normalde tansiyonu düştüğü için işte tansiyona bakacaklar ve bu çok kısa bir süre ancak bu süre uzayınca 3'üncü sağlık görevlisinin dikkatini çekiyor ve ambulansın kapısına doğru gidiyor. Tam kapıyı tıklatacakken içeriden Yüksel Güran çıkıyor ve eve doğru gidiyor. Tabi 3'üncü sağlık görevlisi bu iki hemşireye soruyor diyor ki; Neden bu kadar uzun sürdü? Bir tansiyon işi bu kadar uzun sürmez bir problem mi var?

NARST

"HEMEN JANDARMAYA HABER VERMEMİZ LAZIM"

Hemşireler de diyor ki; Göğsünden bir şırınga çıkarttı. Bize dedi ki: Jandarmalar benden gizlice kan alınmasını istedi. Onlara vereceğim, benim kanımı alır mısınız? Onların da bir anlık boşluğuna geliyor ve bu kanı alıyorlar anneye veriyorlar. Tabi diğer sağlık görevlisi diyor ki böyle bir şey olur mu yanında jandarma yok yani bunu yapamayız. Hemen jandarmaya haber vermemiz lazım.

HEMŞİRELER DE İFADE VERİYOR

Jandarmaya bilgi veriliyor, bu konu ile alakalı tutanak tutuluyor. Bununla ilgili resmi evraklar mevcuttur. Tutanak tutuluyor hatta bu iki hemşire bu konu ile alakalı ifade veriyor. O kan da gelinip Yüksel Güran'dan alınıyor. Böyle bir talebi Jandarmanın kesinlikle olmamış. Kaldı ki böyle bir şeye ihtiyaç hasıl olsa bile bunun gizlice alınmasına gerek yok. İlgili kurumlardan teyit edilebilecek bir bilgi. Böyle bir olay yaşanıyor."

Kaynak: İHA