Yeni bir eğitim – öğretim yılına daha merhaba dedik, hem sevgili çocuklar hem de sevgili veliler adına güzel ve verimli bir yıl olmasını temenni ederim.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar gerek yaşıtları, gerek kendinden küçükler ve gerekse kendinden büyükler ile bir arada olmaya başlayacaklar. Bir çocuğun aileden aldığı mahremiyet eğitimi ile birlikte okula başlıyor olması hem o çocuk hem de diğer çocuklar için sınırların korunması adına koruyucu bir unsur olacaktır.
Peki; okuldaki mahremiyet konusunda nelere dikkat etmek gerekir? Çocuklara neleri anlatmak ve öğretmek gerekir ki çocuklar kendisini korumayı, hakkını savunmayı ve diğer çocukların da haklarına saygı duymayı öğrenmiş olsun? Bu sorulara kısaca şöyle cevap verebilirim.
İlk olarak; çocuklara “Hayır” deme becerisini kazandırmak işlevsel olacaktır. Hayır diyebilme becerisi kazanan bir çocuk; kendisine yapılmasını istemediği bir davranışa karşı çıkabilecektir.
İkinci olarak; çocuk ile birlikte herhangi bir olumsuz durumla karşılaşması halinde yardım isteyebileceği bir “Güven Timi” oluşturulabilir. “Güven Timi”nde yer alabilacek kişilere örnek vermek gerekirse “anne, baba, sınıf öğretmeni veya rehber öğretmen vb.” kişiler olabilir. Bu kişilerin, çocuğu; önemseme, yargılamama, değer vererek dinleyebilme ve çocuğa yardımcı olabilme gibi becerilerine sahip olması gerekmektedir.
Üçüncü olarak; okulun ilk günleri genellikle çocukların kendisini tanıtması ile geçtiği zamanlardır. Bu zamanlarda çocuğa kendisi ve ailesi ile ilgili bilgileri paylaşması konusunda baskı yapılmamalıdır. Bazen çocuklar için; ailesi hakkında bilgi paylaşmak zorunda olması zorlayıcı ve örseleyici bir süreç olabilmektedir. Çocukların ailelerine özgü bilgileri paylaşmaması da bir nev-i mahremiyeti ve kendini koruma halidir. Özellikle günümüzde ebeveynlerden her ikisinin de çalıştığı durumlarda bazen çocukların okuldan sonra bir süre evde yalnız kalmaları gerekmektedir. Böyle durumlarda çocukların özellikle anahtarlarının olduğunu ve evde yalnız kalacaklarını paylaşmaması çocuğun güvenliği açısından son derece önemlidir.
Son olarak; çocukların özellikle telefon ve sosyal medya kullanımı ile artan mahremiyet ihlalleri hakkında çocukları bilgilendirmek iyi olacaktır. Bazen çocuklar arkadaşları ile sonrasında rahatsız olabilecekleri bilgi ve fotoğraf gibi içerikleri paylaşabilmekte ve sonrasında çok ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle çocukları bu konuda uyarmak ve bilgilendirmek son derece önem arz etmektedir.
Aslında çocuğun mahremiyetine dikkat etmesi ve herhangi bir olumsuz duruma maruz kalması halinde nasıl tepki vereceğini bilmesi çocuk için “Akran Zorbalığı”ndan da korunmasını sağlayan bir kaynaktır. Çocuk için; hayır diyebilmek, haklarının farkında olmak, sınırlarını koruyabilmek ve diğer kişilerin sınırlarına saygı duymasını bilmek “Akran Zorbalığı”na karşı koruyucu bir kalkan işlevi görür. Böylece; özellikle son zamanlarda okullarda çokça karşılaşılan bir sorun haline gelen akran zorbalığına karşı çocuklar kendileri savunmayı ve korumayı öğrenebilirler.