Merhaba Sektör Medya Grubu’nun değerli okurları yeni bir yazımla sizlerle olmanın heyecanı içindeyim.  Bu haftaki ikinci köşemde mal ve mülkle ilgili duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Bazı insanların gözlerini hırs o kadar çok büyümüş ki, ‘Daha çok malım olsun, daha çok mülküm olsun, daha çok param olsun, daha çok servetim olsun, benim olsun sadece benim olsun” diyen birçok insan var şu dünyada. Bu dünya fani. Ne kadar çok malın, mülkün, servetin, paran, arsan, tarlan olursa olsun seni bekleyen bir karış toprak ve cebi olmayan bir kefen olmayacak mı? Aynen de öyle olacak. 
Ömrümüzü yiyen, bedenimizi yaşlandıran, ruhumuzu kemiren çok hırslı ve açgözlü oluşumuzdur. Dünya sevgisi içimizi öyle kaplamış ki, gönlümüzde dostlarımıza sunabileceğimiz sevgiden hiçbir eser kalmamış. Oysa insanı insan yapan değerler hırstan, bencillikten ve açgözlülükten arınılarak kazanılır.
Mal edinme sevdası insanların sevgi, dostluk gibi başka güzellikleri görmesine en büyük engeldir. Hırs ve açgözlülük insanların mutlu ve huzurlu olmamalarına tek sebeptir. Hırs ve açgözlülüğün başladığı yerde sevgi dolu duygular eriyor, tükeniyor, bitiyor ve hiç kalmıyor maalesef. Bu yüzden insan mutlu olamıyor. İnsanlar yaşlandıkça aç gözlülükleri daha da artıyor, dünya malını daha çok sever hale geliyorlar. Dünya malının kimseye yar olmadığını bile bile… Oysa sahip olunan bir lokma ekmeği paylaşmanın insana katacağı huzuru anlatmaya kelime yetmez.
Kimse bu dünyadan bir şey götüremeyecek. Sadece yaptığı hayırların, kazandığı kalbin, sevgi ve güzel işlerin dışında… diyerek sözlerime nokta koyuyor ve bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle hoşça kalın…