Merhaba Sektör Medya Grubu’nun değerli okurları. Şimdi sizlere 'İç güzellik mi, dış güzellik mi önemsenir?' diye soru sorsam eminim yüzde 90’ımız ‘benim için önemli olan iç güzelliğidir’ der. Ama ne yazık ki birçoğumuz dışını beğenmediği insanın içini merak etmez.
İç güzellikle ilgili şu benzetmeleri yapsam acaba ne demek istediğime tam olarak örnek olabilir mi? Cimrilik bir iç çirkinliğidir. Cömertlik ise iç güzelliğidir. İsrafçılık bir iç çirkinliği iken, tutumlu olmak bir iç güzelliğidir.
İnsanın her ahlak alanında iç güzelliğe sahip olmasını beklemek gerçekçi olmaz. Dünyada kusursuz insan yok ve her insanın mutlaka hataları, yanlışları olur. Her iyi insanın bir çirkin yönü vardır. Yüzde elli bir ölçüsü ile hareket etmek en iyisidir ki, bu mahşer ölçüsüdür. Yani yüzde elli bir nispetinde iç güzelliğine sahip insanı iyi bilmeliyiz.
Aynanın bir diğer tarafına bakıldığında birçok insanın dış görünüşe bakarak onu değerlendirmesidir. Yani ‘Fiziksel olarak güzel olan insanların daha yetkin, girişken ve zeki oldukları’ inancı bilinen bir gerçektir. Bu insanların ‘Daha üretken’ oldukları düşünülüyor, bu üretkenlik de daha yüksek özgüvene sahip olmalarına bağlanıyor. Oysaki tüm bunlar, psikoloji alanı altında yapılan geniş kapsamlı bilimsel araştırmaların bulguları ve bize güzelliğin ne kadar önemli bir ayrımcılık bazı teşkil ettiğini net bir şekilde gösteriyor.
Belki de güzelliğe dayalı bu ayrımcılık çoğu zaman bilinçli olmadan yapılıyor… Ama ne yazık ki istemeden de olsa oluyor.
Kim olursa olsun insanların dış görünüşü ile yargılanmaması gerekir. İnsanın iç güzelliği en kıymetli hazinedir. Onun iç güzelliğini yakalarsan gerçek sevgi, gerçek dostluğa, gerçek güvene ulaşabilineceğini düşünenlerdenim… Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın…