Basın açıklamasını okuyan Salihli Çevre Derneği Avukatı Yıldıray Çıvgın, “Özellikle yangınların başlama sebeplerinin insan kaynaklı olup olmadığı, rant amacıyla bazı özel şirketler ya da kişilerin kasıtlarının olup olmadığı konusunda etkili bir soruşturma yapılması gerekmektedir.” Dedi.

D S C 0134

CHP Salihli İlçe Başkanı Enver Akgün, sivil toplum örgütleri ve dernek üyelerinin de katıldığı basın toplantısında konuşan Çıvgın “Son günlerde ülkemizin ve ilimizin birçok noktasında son derece üzücü ve kaygı verici orman yangınları yaşanmaktadır. Bu yangınlar doğamızın ve ekosistemimizin büyük bir tehdit altına girmesine neden olmuştur. Yangınlar, hem yerel halkımız hem de ülke genelindeki çevre bilinci açısından ciddi bir endişe kaynağıdır.” Dedi.

Zehirli örümcek türüne rastlandı Zehirli örümcek türüne rastlandı

D S C 0139-1

Çıvgın, sözlerine şöyle devam etti.

“Yangınların bir anda ve son günlerde birçok yerde bu denli büyümesinin sebeplerinin son derece iyi bir şekilde araştırılması gerekmektedir. Özellikle yangınların başlama sebeplerinin insan kaynaklı olup olmadığı, rant amacıyla bazı özel şirketler ya da kişilerin kasıtlarının olup olmadığı konusunda etkili bir soruşturma yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde yangınlardan sonra bilimsel metotlara uygun şekilde ve çevreci politikalarla ıslah çalışması yapılması gerekmektedir. Buna göre yanan bölgelerin  şirketlere peşkeş çekilmemesi çok önemlidir. Anayasanın 169. Maddesinde “Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. orman sınırlarında daraltma yapılamaz” denilmektedir ve hüküm ile devlete ormanları koruma görevi getirmektedir. Ancak son yangınlar göstermektedir ki hükümet ormanları koruma görevini tam olarak yerine getirememektedir. Son dönemde orman yangınları sayısı neredeyse 5 kat artmıştır. Bu yangınlar hem ekosistemimize hem de canlıların yaşamında büyük zarar vermektedir. Ancak yangınların önlenebilmesi için devlet tarafından gerekli tedbirler alınmadığı gibi ıslah çalışmalarında da aynı şekilde bilimsel metotlara ve halkçı politikalara başvurulmamaktadır. Bu nedenle öncelikle yangınların önüne geçilebilmesi için çevreci olmayan tüm politikaları son verilmeli, çevreye zarar verme ihtimali yüksek olan şirket projelerine onay verilmemeli, yangın gerçekleştikten sonra ise orman alanları şirketlere ve kişilere ranta açılmamalı, ıslak işlemleri için tüm imkanlar seferber edilmelidir. Tüm bunların yanında ormanların korunması için halkın daha iyi bir şekilde bilinçlendirilmesi gerekmektedir.  Doğamızın ve ormanlarımızın korunması, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için hepimizin ortak sorumluluğudur.”

Muhabir: BEHZAT AKCAN