Deprem hepimiz için yadsınamaz bir gerçek olmaya devam ediyor. Peki, bizler yaşanacak bir depreme ne kadar hazırız?
6 Şubat Asrın ‘Felaketi olarak’ adlandırılan ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş üssü yaşanan depremden sonra ülkenin unutulmuş veya unutulmak istenen deprem gerçeği yeniden gündeme geldi. Şu an hem burada hem de İstanbul’da, hem de ülkenin birçok ilinde deprem senaryoları gündemde.
Depremler dünyanın var oluşundan bugüne olan şeyler. Aslında bu gerçek her zaman vardı. Zaten insanları depremler değil, yapılan binalar öldürüyor. Bunu ‘Asrın Felaketinde’ de gördük. Sağlam binalar ve sağlam zemin etüdü ile depreme dayanıklı binalar yapmalıyız. Uzmanların görüşü de her zaman bu yönde olmuştur. Bana göre de böyle. Sen binayı sağlam yaparsın evet ama bina kadar önemli olan diğer unsur zemindir. Eğer zemin verimli değilse, binanın hasar alması ya da yıkılması kaçınılmazdır.
Yaşanan bu depremde bende çocukluğumu birlikte geçirdiğim kuzenimi, eşini ve iki yeğenimizi kaybettim. Onların binası bölgede lüks bir site, fakat bu site bataklık üzerine kurulmuş ve on kat izni varken binaları on dört katlı yapılmış, yaşanan ilk depremde bina tamamen yerle bir olmuş yarısı ise bataklığa gömülmüştü. Günler sonra ulaşabildik cenazelerine ve bu site 74 kişiye mezar oldu…
Deprem her an yaşanabilecek bir gerçek. Depreme önceden hazırlıklı olmak, önlem almak ve yaşandıktan sonra yapılması gereken şeyleri önceden planlamak hem bizlerin hem de yetkililerin tartışacağı konular arasında ilk sırada geliyor. Bildiğiniz gibi Salı günü sabah erken saatlerinde Taytan üzeri küçük bir deprem yaşadık. Bu deprem neyi işaret ediyor, büyük bir depremin habercisi mi? Bu konuda uzmanların mutlaka bir açıklaması olacaktır. Salihli deprem bölgesi üzerinde yer alıyor. Bugün olmasa, yarın mutlaka olacak. Evet, Salihli bir deprem bölgesi aslında herkes bunun bilincinde. Bu bilinçle gerek belediye, gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu çalışmalar yeterli mi, değil mi tabi bu tartışmaya açık bir konu. Geçtiğimiz gün yaptığımız ‘Salihli depreme hazır mı?’ anketine yoğun katılım olurken, vatandaşların ankette yorumu, ‘Depreme hazır değiliz’ oldu.
Biraz geçmişi araştırdım en son 1965 yılında Salihli’de büyük bir deprem olmuş. Bulduğum en detaylı kaynağı sizlerle paylaşmak istiyorum:
3 Şubat – 18 Şubat 1965 Salihli Depremleri
3 Şubat 1965 günü Salihli civarında hafif şiddetli depremler olmaya başlamış ve 18 Şubat 1965 gününe kadar devam etmiştir. 10 Şubat 1965 günü depremlerin şiddetleri artmış ve günde 10 deprem olmaya başlamıştır. Bu depremlerden en şiddetlisi 16 Şubat 1965 günü saat 21:05’de meydana gelmiştir. 18 Şubat 1965 günü depremler geçici olarak kesilmiştir. 23 Mart 2001 gecesi Salihli – Alaşehir arasındaki köylerde hasar yapan şiddetli bir deprem daha olmuştur. Bu deprem, Denizli, İzmir, Balıkesir ve Çanakkale’de de hissedilmiştir. Bu depremin dış-merkez koordinatları 38.4 K – 28.4 D,büyüklüğü de M=5.5 olarak saptanmıştır (BCIS). Depremler, 15 Nisan 1965 tarihine kadar 2 ay devam etmiştir. Bu süre içerisinde 200 deprem meydana gelmiştir. Depremlerin dış-merkezlerinin bir kısmı Salihli, Kurşunlu bir kısmı da Çamur banyoları civarında yer almıştır. Dolayısıyla, depremlere Çamurbonyaları ile Kurşunlu banyoları arasından geçen bir fay zonunun neden olduğu tahmin edilmektedir. Deprem odak derinlikleri çok sığ olup, 3-5 km arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Bu depremin en büyük şiddeti V (MSK) olarak belirlenmiştir. Depremler, Salihli’de orta derecede hasara yol açmıştır. Deprem, buradaki binaların % 50’sinde çatlaklar meydana getirmiştir. Salihli, alüvyal ve yamaç molozu çökelleri üzerinde kurulmuştur. Deprem, Kurşunlu - Çamur banyoları civarında oldukça şiddetli hissedilmiştir. Bu bölgede 8 ev tamamen yıkılmış, 100 ev ağır, 51 ev hafif hasar görmüştür. Depremler, Allahdiyen, Keli (Tepe), Caferbey, Sartmahmut, Taytan, Hacıbektaşlı, Yenipazar, Durasallı ve Alaşehir’e bağlı Bağcılar, Kabazlı, Karataş köylerinde de hissedilmiştir. Alaşehir’e bağlı Kurudere, Dereköy, Göbekli ve Keserler köylerinde de hafif hasar olmuştur. Bu bölgede de 34 ev yıkılmış, 60 ev hasar görmüş ve 90 evde çatlaklar meydana gelmiştir. Buna karşılık Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yapılmış hasar tespitlerine göre, 9 ev yıkılmış, 37 ev ağır, 36 ev orta ve 7 ev hafif hasar görmüştür. Depremler nedeniyle Salihli ve civarındaki yerleşim yerlerinden 25.000 kişi korkudan kasabayı terketmişlerdir.
Görüldüğü gibi Salihli’de deprem haricinde deprem fırtınaları tarihe geçmiş. En son büyük depremler üzerinden epey bir zaman geçmiş durumda. Bizlerin yapması gereken deprem gerçeğini unutmamak, her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmak, deprem anında yapılması gerekenler hakkında bilgilenmektir. ‘Binam yeni yapı’ deyip depremi hafife almayalım yapı yeni ama Salihli’nin zemin yapısı önemli. Umuyorum böyle bir felaketi hiçbir zaman yaşamayız.
Depremde yaşamını yitiren her bir canımız için çok üzgünüm…