“Toplumda hem yetişkinlerde hem de sanılanın aksine çocuklarda da görülebilen hatta uyku apnesine bile sebebiyet verebilen önemli bir sağlık sorunu olan horlama ; solunum sırasında havanın üst solunum yolundaki darlık nedeniyle kısıtlı bir alandan geçerken, çevresindeki yumuşak dokuların titreşmesi sonucu ortaya çıkan ses olarak nitelendirilmektedir . Üst solunum yollarında havanın geçtiği pasaj daraldıkça horlama da şiddetlenmektedir.” Diyen Türkyılmaz, sözlerine şöyle devam etti.
“Çocuklarda horlama masum bir durum gibi görülse de büyüme-gelişme geriliği başta olmak üzere pek çok önemli soruna neden olabilmektedir. Özellikle devamlı seyreden ve şiddeti giderek artan bir horlama söz konusu olduğunda çocuğun zaman kaybedilmeden detaylı bir kulak burun boğaz muayenesinden geçirilmesi gerekiyor. Son yıllarda özellikle alerjik problemlerin artması, hava kirliliği, çocukların erken yaşta okula gitmeleri ve enfeksiyona maruz kalmalarının artması gibi nedenlerle, üst solunum yollarında, özellikle ''geniz eti'' denilen, aslında var olan ama belli boyutların altında olması gereken ette büyümeye bağlı olarak çocuklarda ciddi horlamalar göze çarpıyor. Aynı şekilde bademcik dokusunda büyüme sonucu gelişen horlamalar da yaygın olarak görülüyor. Yine çağımızın önemli bir problemi olan obezite de erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da horlamayı artıran bir etken olarak belirtiliyor. Obez çocuklarda yağ dokusunun havayolunu çevreleyen kaslar ile yumuşak dokuda birikmesi ve boyundan bası yapması nedeniyle üst havayolunda darlık ve bunun sonucunda da horlama gelişiyor. Çocuklarda horlama uyku verimini de azaltacağı için halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon problemlerini de beraberinde getiriyor. Okul başarısı için kaliteli uyku çok önemli. Horlama ile uyku apnesi olan çocuklarda sık sık uyanma ve oksijen düşüklüğü uyku kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum da horlama çocuklarda okul başarısını düşürüyor ve davranış problemlerini kaçınılmaz hale getiriyor.
tedavi edilmeyen burun tıkanıklıkları ; kronik sinüzit, kulak hastalıkları, kulakta sıvı birikmesi ve işitme kaybıyla seyreden, bazen de operasyon gerektiren durumlara neden olabiliyor. Rahat nefes alamayan çocuklarda büyüme ve gelişmenin bozulması, geceleri idrar kaçırma, zihinsel faaliyetlerin olumsuz yönde etkilenmesi, öğrenme bozuklukları, hatta bazen kalpte ritim düzensizliği ve uyku apnesi gibi durumlara da yol açabiliyor. Bu nedenle horlayan çocukların zaman kaybetmeden kulak burun boğaz muayenesinden geçirilmesi son derece önem arz etmektedir. Tedaviden etkin sonuç alınabilmesi için öncelikle sorunun net olarak ortaya konulması gerekiyor. Tanı için detaylı bir kulak, burun ve boğaz muayenesiyle birlikte yan kafa filmi, ihtiyaç duyulursa tanısal burun/boğaz endoskopisi yapılarak geniz eti ve bademciğin olması gerekenden daha büyük olup olmadığı tespit ediliyor. Bu tetkiklerden çıkan sonuçlara göre gerekirse cerrahi olarak temizlenmesine karar veriliyor. Geniz eti ve bademcik alınması operasyonları sonrasında çocuklarda horlamanın kesilmesi ve bunun yol açtığı diğer problemlerin de ortadan kalkması mümkün olabiliyor., Bu işlemler günümüz şartlarında çoğunlukla hastanede kalış gerektirmeyen pratik müdahaleler olarak yapılabiliyor. Bunun dışında çocuklarda horlama ve burun tıkanıklığı alerjik reaksiyonlardan kaynaklanıyorsa beraberinde alerjinin değerlendirmesi, gerekirse kan tahlili veya deri testi ile çocuğun neye karşı alerjisinin olduğu tespiti yoluna gidiliyor. Ardından bu alerjiden sakınma ve etkili bir alerji tedavisiyle hem enfeksiyonların hem de burun tıkanıklıklarının tedavisi yapılabiliyor”
