Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı Habertürk yayınında beklenen İstanbul depremi ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'da her 3 konuttan 2'sinin yıkılacağını en az 16 milyon insanın da yüzde 20'sinin risk altında olduğunu ifade eden Görür "İstanbul depreme yeterince hazırlanmıyor, bir hazırlık varsa da bu raporlama dışında halka sunulmuyor, görünen bir şey yok" dedi.

"24 SAAT HALKA YAYIN YAPILMALI"

"Depreme karşı bilinçlendirmek için 24 saat halka yayın yapılmalı, anaokulundan liseye kadar gençlere eğitim verilmeli" diyen Görür " Türkiye'yi depreme hazırlayacak bir bakanlık kurulmalı, bazı şeylerden kısılıp buraya bütçe ayrılmalı, hükümetler değişse de önemi değişmemeli. Deprem olacak mı olmayacak mı diye uğraşmayın, 13 milyon yıldır oluyor, buraları depreme dirençli yapın, rahat edin" ifadelerini kullandı.

Taşınırken mi düştü? 'Ağız deforme olmuş...' Narin'in ölümünde yürek sızlatan bir ihtimal daha! Taşınırken mi düştü? 'Ağız deforme olmuş...' Narin'in ölümünde yürek sızlatan bir ihtimal daha!

"YAKINLARDA DEPREM BEKLİYORUZ"

Öte yandan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nde görevli öğretim görevlisi Prof. Dr. Himmet Karaman da olası İstanbul depreminin ne zaman olabileceğine ilişkin dikkat çeken bir çıkışa imza atmıştı. Yakın zamanda bir deprem olabileceğini belirten Karaman, "Fay hatlarının tür, uzunluk ve derinliklerine göre bu değişebilir. İstanbul'u etkileyecek Marmara'da bulunan fay hatlarının iki farklı kırılma senaryosu var. Bunlardan bir tanesi 100 yılda bir olması, bir tanesi 250 yılda bir olması. İki senaryoda da bizi yakınlarda deprem bekliyor diyebiliriz. Ne yazık ki bunu şu tarihte olacak demek şu an için mümkün ve doğru değil. Ama 30, 25, 10 yıllık periyotlarla bunların tahminleri yapılıyor. Bizler de yakın zaman içerisinde olmasını bekliyoruz. Ama net bir tarih vermek doğru değil" sözlerine yer vermişti.

"DEVRİLEBİLECEK YAPILARI SABİTLEMEMİZ GEREKİYOR"

Vatandaşlardan belediyelere, belediyelerden bakanlıklara, bakanlıklardan hükümetlere kadar herkesin belirli sorumlulukları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaman, şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Vatandaşlar olarak ilk önce evimizi risk alanına çıkıp evimizde deprem anında düşebilecek, yıkılabilecek, devrilebilecek yapılar, eşyalar varsa kontrol etmemiz ve bunları sabitlememiz gerekiyor. Kendi yanımızda bina yıkılırsa, içerisinde 3 günden fazla yaşayabilmemiz için su, yiyecek gibi malzemeleri bulundurmalıyız. Bir afet çantası bulundurmamız gerekiyor ki bina hasar görürse altında enkaz altında kaldığımız süre boyunca bunları kullanabilelim. Bir diğeri de eğer bina yıkılmazsa dışarı çıktığımızda da yanımıza ekstra malzeme olarak kullanabilelim. Vatandaşlar için bunlar en önemli sorumluluklar."

Kaynak: sondakika.com