“Manisa’da 30 yıl içinde 15 vali değişti”
GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigölldelioğlu, ”Gediz Havzası Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Çevre ve Kalkınma Vakfı 11 ağustos 1995 tarihinde kuruldu. Kurulduğu tarihten bugüne kadar gelen süreç içeresinde Manisa’da, 15 vali değişti. Önceki Vali Enver Ünlü sadece 13 ay görev yaptı. Küresel ısınma, İklim değişikliği ve kuraklık derken Gediz Nehrinde kirlilik arttı. Marmara Gölü kurudu, tarım arazisine dönüştü. Gerek Gediz Nehrinde yaşanan kirliliğin önlenmesi, gerekse kuruyan Marmara Gölü’nün kurtarılması yönünde yaptığımız görüşmeler sonucu projeler hazırlandı. Ancak Valilerimizin görev yerinin değişmesi ile hazırlanan projelerin bir kısmı yarım kaldı. Bazı projelerde başlamadan rafa kaldırıldı. Gediz Nehrinde ise kirlilik artarak devam ediyor. Gediz havzasının sorunlarını ve çözümünü anlatıyoruz ama çözüm bulamıyoruz. Sorunların çözümü noktasında GEMA Vakfı Yönetim Kurulu olarak bizler, Manisa’da görev yapan valilerimizin kısa vadede görev yerinin değiştirilmesini istemiyoruz ”dedi.
“Gediz Nehri artık bölgeye bereket değil zehir saçıyor”
Gema Vakfı’nın kurulduğu tarih olan 11 ağustos 1995’ten bu yana Gediz Havzasında erozyon ve çevre kirliliğinin önlenmesi, toprağın, suyun, havanın ve yeşil bitki örtüsünün korunması ağaçlandırma ve de bölgenin çevre koruma çizgisinde kalkınması için Türkiye çapında tanıtım, Gediz Havzasında araştırmalar yaparak bu yönde projeler geliştirildiğini belirten GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigölldelioğlu,” GEMA Vakfı’nın sorumlu olduğu bölge, Gediz Nehrinin doğduğu Murat Dağından başlayarak İzmir- Foça yakınlarında döküldüğü deltaya kadar elliye yakın yan dereyi içine alan Uşak Kütahya Manisa İzmir Denizli illerinin bir kısmının bulunduğu alan kadardır. Son yıllarda Gediz havzasında iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yaşanan su kıtlığı da endişe verici bir noktaya geldi. Temiz Gediz, Temiz Körfez’ projesi kapsamında önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Vakfın Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte gerçekleştirdiğimiz dört günlük yerinde inceleme gezisinde ortaya çıkan tablonun çok vahim olduğunu gördük. Gediz havzasında yaşanan ve her geçen gün artarak devam eden kirlilik 1990 yılından itibaren başladı. Murat ve Şaphane Dağları’ndan doğup, Foça ile Çamaltı Tuzlası arasından İzmir Körfezi’ne dökülen Gediz Nehri’nin 401 kilometrelik gizemli yolcuğu temiz başlıyor, kirli akıyor. Gediz Nehri artık bölgeye bereket değil zehir saçıyor ”dedi.
“Hani derler ya su hayattır, Ancak suyun kıymetini susuz kalınca anlıyoruz”
Kilimcigöldelioğlu, ”Ege Bölgesi’nde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü, iklim değişikliği ve kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle 2021 Yılı Ağustos ayında tamamen kurudu. Üç yıl önce sular ile kaplı olan göl sahası bugün tarım arazisine dönüştürüldü. Hani derler ya su hayattır, Ancak suyun kıymetini susuz kalınca anlıyoruz. Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü’nün durumu ortada yazık. Artık vahşi sulamadan vaz geçilmelidir. Gediz havzasında araziler damla sulama sistemi ile sulanmalıdır. Ayrıca Bozdağ’dan gelen sular boşa değil, Ahmetli Regülâtöründen otopomp sistemiyle Marmara Gölüne bırakılmalıdır. DSİ Hazırladıkları projeyi bir an önce hayata geçirmelidir” dedi.