Merhaba Sektör Medya Grubu’nun değerli okurları Eylül ayının il köşe yazısıyla yeniden sizlerleyim.
‘1 Eylül Dünya Barış günü’ dünya oluşumundan bu yana her zaman savaşlara sahne olmuştur. Bu savaşlar ilk başlarda kılıç kalkanla, mızrakla, okla sonra tüfekle, tüfekle, takla, teknoloji ilerledikçe uçakla yani kısacası bir şekilde savaşlar olmuştur. Bu savaşlarda ne yazık ki masum insanlar ölmüştür.
Çocuklar, kadınlar siviller. Peki Bu kadar savaşın olduğu bir dünyada ne gerekliydi ‘Barış’ kelimesi.
Aslında ‘Dünya Barış Günü’ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1981’deki 57. birleşiminde, Genel Kurulun açılış günü olan her eylülün üçüncü salı gününü “Uluslararası Barış Günü” ilan etmiştir. Yıllar sonra Genel Kurulun 7 Eylül 2001 tarih ve A/RES/55/282 sayılı kararı ile 21 Eylül Barış Günü olarak kabul edilmiştir. Sonrasında dünya ikinci dünya savaşına sahne olunca , Birleşmiş Millet tarafından bir Dünya Barış Günü kabul edilinceye dek, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler, barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Almanya'nın 1939 yılında Polonya'yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattığı tarih olan 1 Eylül'ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan edip kutlamıştır.
Görüldüğü gibi insanlık tarihi ne yazık ki yüzlerce savaşa sahne olmuştur. Peki günümüze baktığımızda ne görüyoruz. Yine savaş, yine savaş. Rusya – Ukrayna Savaşı, İsrail Filistin savaşı, İsrail Lübnan Savaşı, bu savaşların aratacağı görülüyor. Ortadoğu alev alev yanıyor.
Bu savaşlarda ise, ne yazık ki olan masum insanlara oluyor. Hayatlarını kaybediyor, evlerinden, vatanlarından oluyor. Bir kadın olarak her bir insan üzülüyorum ama en çok üzüldüğüm kadınlar ve hiçbir şeyden haberleri olmayan çocuklar. Savaşla tanışıyorlar. Ölüyorlar, katlediliyorlar. Dünya ise üç maymunu oynuyor. Bir ‘Kınama’ açıklaması yapıyor. Tamam oldu bitti. Ama katliam ve ölümler devam ediyor.
Bazen kendi kendime şunu söylerim, İnsanların nasıl doymaz bir gözleri var diye. Hep daha fazlası, hep daha fazlasını istiyor, İnsanları hiçe sayıyor, masumları hiçe sayıyor ve katliam yapıyorlar.
Size aslında anlatmak istediğimin özü şu, Dünya tarihinin başlangıcından itibaren birçok savaş yaşanmıştır. Öyle ki çeşitli kaynaklar, insanlığın 5 bin yıllık tarihinde savaşsız geçen yalnızca 292 yıl olduğu kaydediliyor. Ne kadar acı bir durum değil mi? Hap savaşmışız. İşte bu nedenle gerçekten artık dünyanın barışa ihtiyacı var. Savaşlar olmasın masumlar ölmesin…