Zam ve hasılat rekorları kıran operatörler yatırımlarda aynı çevikliği gösteremiyor. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği verilerine göre dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye telekom yatırımlarında dünyada ilk 20 arasına giremiyor. Türkiye'de yıllık 2.46 milyar dolarlık telekom yatırımı yapılırken bu rakam Fransa'da 15.4, Almanya'da ise 14.1 milyar doları buldu. Yatırımlar nüfusa oranlandığında kişi başı yatırımda Yunanistan Türkiye'yi 3'e, Bulgaristan ise 2'ye katladı
Sosyal medyada organize olan kullanıcılar paket taahhüt bitimlerinde operatörlerin yaptığı yüzde 200-300 aralığındaki zamlara tepki gösterdi. Tepkilerle beraber operatörler tarafından verilen hizmet de önemli eleştiri konuları arasında yer aldı.
Zamda şampiyonluğa hızda ve yatırımda kümeye oynuyorlar
Bu eleştiriler, gerek mobilde gerekse sabit genişbantta sunulan hızların yetersiz bulunduğunu ortaya koydu. Yapılan ölçümler de zaten bu şikayetleri destekler nitelikte.
GENİŞBANT HIZINDA DÜNYANIN YARISINI YAKALAYAMIYORUZ
Speedtest.net verilerine göre Türkiye'de mobil internet hızı bakımından 111 ülke arasında 58. sırada yer alıyor. Türkiye'deki 46.37 mbps'lik hız 55.8 mbps'lik küresel ortalamanın altında yer alıyor.
Sabit genişbant hızında ise Türkiye çok daha aşağı bir konumda bulunuyor. Değerlendirilen 161 ülke arasında Türkiye 106. sırada yer alıyor. Türkiye'nin 42.90 mbps'lik genişbant internet hızı 94 mbps'lik küresel ortalamanın yarısını bile yakalayamıyor.
Bunun yanında OECD verilerine göre, birlik ülkelerinde ortalama 100 mbps üzeri internet hızına sahip abonelerin oranı yüzde 18.6 iken Türkiye'de bu oran yüzde 0.6.
FİBERDE ASYA'NIN DA AVRUPA'NIN DA ÇOK GERİSİNDEYİZ
İnternet hızındaki bu geri kalmışlık sektör temsilcilerinin de zaman zaman kabul ettiği şekilde altyapı yatırımlarındaki yetersizlik ve yavaşlık sebebiyle yaşanıyor. Zam ve hasılat rekorları kıran operatörler altyapı yatırımlarında aynı çevikliği gösteremiyor.
Türkiye’nin Güney Kore ile aynı yoğunluğa ulaşması için fiber hattını yaklaşık 4 katına çıkararak 2 milyon kilometreye çıkarması gerekiyor. Kişi başına düşen fiber kablo bakımından Çin'i yakalaması için ise fiber hattını 7 katına çıkarması lazım. Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde de fiber optik altyapıları ortalama Türkiye'nin 18 katı olduğu görülüyor. Söz konusu ülkelerde fiber optik altyapı uzunluğu 100 nüfusa oranla 1.100 km iken, Türkiye'de rakam 60 km'de kalıyor.
Peki başta en büyük altyapı sağlayıcı olan Türk Telekom olmak üzere sektördeki yatırımlar Türkiye'nin dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine girme hedefleriyle uyumlu mu? Birleşmiş Milletler kuruluşu olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) verilerine göre bunun cevabı hayır.
Aşağıdaki haritada ülkelerin mevcut son verilere göre yaptığı yıllık telekom yatırımları görülüyor:
TÜRKİYE İLK 20'DE DEĞİL
ITU verilerine göre ABD'de yıllık 88 milyar dolarla telekom yatırımlarında zirvede yer alıyor. Bu ülkeyi şaşırtıcı olmayan bir şekilde 62.2 milyar dolarla Çin ve 31.8 milyar dolarla Japonya takip ediyor.
Türkiye ise 2.46 milyar dolarla yıllık telekom yatırımlarında 22. sırada yer alıyor.
ALMANYA VE FRANSA'NIN YANINA YAKLAŞAMIYORUZ
Avrupa ülkelerinin telekom yatırımlarına bakıldığında 15.4 milyar dolarla Fransa ve 14.1 milyar dolarla Almanya başı çeken ülkeler olarak dikkat çekiyor. Türkiye'nin yatırımları 7.32 milyar dolar harcayan İtalya ve 5.48 milyar dolar harcayan İspanya'nın da çok gerisinde kalıyor.
KİŞİ BAŞI YATIRIMDA YUNANİSTAN VE BULGARİSTAN'DAN FARK YEDİK
Komşularımız olan Yunanistan ve Bulgaristan'dan toplam yatırımda öndeyiz. Bu ülkeler sırasıyla yıllık 974 ve 351 milyon dolarlık yıllık telekom yatırım gerçekleştirmiş durumda. Ancak Yunanistan'ın 10.4, Bulgaristan'ın da 6.4 milyon dolarlık bir nüfusa sahip olduğunu unutmamak gerekiyor. Yatırımları nüfusa oranladığımızda kişi başı telekom yatırımı Yunanistan'da 93.6 dolar, Bulgaristan'da ise 54 dolar oluyor. Bu rakam Türkiye'de ise 28.4 dolar. Yani Yunanistan kişi başı yatırımda Türkiye'yi 3.3'e, Bulgaristan ise 1.9'a katlamış durumda.
Özetle Türkiye'de operatörlerin sorumluluğunda olan altyapı yatırımları ne ihtiyaçları karşılayacak ne de hedeflere ulaşacak seviyede bulunuyor.