Yunusemre Belediyesi önünde basın açıklaması yapan Hizmet-İş Sendikası Manisa 1 No'lu Şube Başkanı Okan Polat, yetkili sendika oldukları Yunusemre Belediyesi'nde bazı üyelerinin işten çıkarıldığını belirtti.
Her yerel seçim sonrası parti değişikliği yaşanan belediyelerde görülen işten çıkarmaların toplumsal sorunlara yol açtığını dile getiren Polat, şunları kaydetti:
Yunusemre Belediyesi emekçileri bugün açık bir işçi kıyımı ile karşı karşıyadır. 31 Mart Seçimleri sonrası belediyelerde yaşanan işçi kıyımı ve emek düşmanlığına maalesef Yunusemre Belediyesi de eklendi. 200’den fazla arkadaşımız keyfi gerekçelerle, haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmıştır. Bugün, haksız, hukuksuz ve keyfi olarak işlerinden edilen Yunusemre emekçilerinin yalnız olmadığını göstermek için buradayız. Ülkemizde her yerel seçim sonrası parti değişikliği yaşanan belediyelerde baş gösteren işçi kıyımları, emek hareketi adına bir utanç kaynağı haline gelmiştir. Belediye başkanlarının asli görevi, kendisine yetkiyi veren vatandaşlara hizmet üretmektir. 31 Mart Seçimleri sonrası Yunusemre Belediye Başkanı olarak seçilen Semih Balaban, Yunusemre’ye hizmet etmek yerine, emekçi arkadaşlarımızın iş akdini haksız yere fesh etmiştir, belediye emekçilerini nasıl mağdur edebilirim”in derdine düşmüştür. Yunusemre’de yerel seçimlerden bugüne, kadar geçen sürede, belediye emekçisi arkadaşlarımız siyasi görüşleri nedeniyle haksız yere işlerinden edilmiştir. Ülkemizde yaşanan ağır ekonomik şartların altında bile hala belediye emekçileri için ek protokol ve ücretlerinde hiçbir iyileştirme yapılmamıştır. Ayrıca iş kanununa aykırı olarak görev yerleri değiştirilen emekçiler mobbinge maruz kalmaktadır. Bu zulümdür, adaletsizliktir. İnsanların ekmeğiyle oynamaktır. Yunusemre Belediye Başkanı CHP’li Semih Balaban’a sesleniyoruz: 31 Mart öncesi meydanlarda, “AK Parti'ye oy verene de MHP'ye oy verene de DEM Parti'ye oy vereni de, yani kimseyi ayırt etmeyeceğiz. Bütün partilere oy verenler bizim baş tacımız olacak” derken seçim sonrası şehri için emek verenlerin alın terini bu şehir için akıtanları hiç bir gerekçe göstermeksizin işlerinden ediyorsunuz. Seçimler öncesi yine “Ulaşılan, halkla iç içe olan bir belediye başkanını hep birlikte yaşayacaksınız diyorum” derken belediye emekçilerini neden ayrımcılığa maruz bırakıyorsunuz. Bu sizin birlik anlayışınız, bu mu sizin yönetim tarzınız. Yaptığı işin gerektirdiği hiçbir riskten çekinmeden gece-gündüz, kar-kış fedakârca, onuruyla, alın teriyle çalışan bu insanlar, işten çıkarılmayı, baskı ve mobinge maruz bırakılmayı gerektirecek ne yaptı, suçları nedir?
Sendikamız üyesi emekçiler kimsesiz ve de yalnız değildir. İş akdinin feshedilmesini gerektiren haklı bir neden olmaksızın, sözde gerekçelerle arkadaşlarımızın ekmeğiyle oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Arkadaşlarımıza keyfi kararlarla görev yerleri değiştirilmek suretiyle baskı ve mobing uygulanmasına göz yummayacağız. Bu durum seçimlerin ardından HAK-İŞ/HİZMET-İŞ üyesi emekçilere yönelik bir “cadı avı”dır. Buna müsaade etmeyeceğiz. HAK-İŞ/HİZMET-İŞ olarak haksızlık ve hukuksuzluklara boyun eğmeme gibi bir düsturumuz var. Yarım asırlık sendikal mücadelemizde emek hareketi adına ne grevler, ne eylemler yaptığımızı çalışanlar, üyelerimiz ve işverenler çok iyi bilirler.”
