Tarihi ve doğal güzellikler ile kırsal bölgelerdeki yöresel kültüre merakım nedeniyle böyle bir kursa katılmak istedim. 26 Kasım-23 Ocak tarihleri arasında, SALİHLİ halk eğitim merkezi tarafından Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen Kırsal Turizm Etkinlikleri Kurs programını hazırlayan değerli hocamız Aziz Güvez önderliğinde 3 modülden oluşan derslerin amacı, Salihli ‘nin turistik ve tarihi bölgeleriyle beraber kırsal alandaki doğal güzelliklerin, tarımsal ürün çeşitliliğinin ve yöresel kültürün tanıtılmasına öncelik verilmesiydi. Böylece bölgenin turizm kapasitesine destek olmak ve tanınırlığını arttırmak, kırsal bölgelerde çiftçilere ve girişimcilere yeni gelir kazandıracak butik tesislerin önünü açmaktı.
Teorik bilgilerin ve görsellerin eşlik ettiği derslerimiz, bölgeye yaptığımız gezilerle zenginleşti. Gezilerimizde, Kırsal turizm derneği başkanı Nedim Zurnacı, SATURDER onursal başkanı araştırmacı ,yazar Mustafa Uçar, SATURDER başkanı Kadir Durmaz ‘da bize eşlik ederek, değerli bilgilerini paylaştılar.
Gezilerimizin ilkini Selendi Kınık mahallesinde Prof. Dr. Şaban Gürcan ‘ a ait olan ŞATO köy evine yaptık. Göç nedeniyle boşalmış taş evlerden biri aslına uygun restore edilerek Şato köy evi oteli ve lokantaya dönüştürülmüş. Aile şirketi olarak işletilen bu tesisin yurt dışından gelen misafirlerin konakladığı, Köy Müzesi tarzında döşenen ve Selendi Kapama yemeğinin sunulduğu lokantanın yerli turistler için farklı bir mekan olarak talep gördüğünü kırsal turizm için güzel bir örnek olduğunu gördük. Bölgenin volkanik toprak yapısının tipik örnekleri olan Gelin kayası ve Selendi Peri bacalarını gezdik. Daha sonra 1328 yılında yapılan Selendi Merkez çarşı Camisinin ahşap malzemeden yapılmış olan alt tavan döşemeleri ve cami içinin kalem işi süslemelerini inceledik. Selendi’de 2020 yılında yenilenen ve Atlı Cirit sporumuzun yaşatılması için yapılan Vali Ecemiş cirit sahasını ve Selendi Antep fıstığı bahçelerini de gezdik.
İkinci olarak ,Kurşunlu kaplıcaları, Allahdiyen ,Çamur hamamı ve Sart bölgesindeydik. Artemis tapınağı ve Gymnazyum ve Sinagoku gezip arkeolojik eserleri ve doğal güzellikleri görmek ve geçmiş tarihini dinlemek keyifliydi. Mustafa Uçar hocamızın yazdığı “paranın doğduğu kent SARDES” adlı kitaptan alıntılar yaptığı ve kayalar üzerindeki yazıları paylaştığı açıklamaları özellikle dikkat çekiciydi.
Üçüncü gezimizi Adala kırsalında bulunan Kırsal Turizm Bileşenlerinden Adala yerleşim bölgesi, Demirköprü barajı, Adala Hermos kanyonu, Tatar Alabalık Çiftliği, Kız köprüsü, Vezneli Zeytin Çiftliği, Bayolive Zeytinyağ Fabrikası, Gerikoğlu Peynir Mandrası, Çakallar Vokanik dağı ve lav akıntıları, Gökeyüp mahallesine giderek bölgenin tarihi geçmişi, doğal güzellikleri, el sanatları ve yerel Tarım, Hayvancılık ve Gıda ürünleri, Enerji Üreten İşletmeler hakkında bilgiler aldık.
Gökeyüp ‘ün yassı kızıl sarı kara taşları ile yapılmış yöresel evlerinden çok etkilendik. Bölgede iki farklı toprak yapısının uygun olduğu çömlekçilik zanaatının ne yazık ki layık olduğu ilgiyi göremediğine üzülerek şahit olduk. Yüksek bir tepede kurulan Gökeyüp köyünün temiz havası, yemyeşil dinginliğini, taş döşeli dar ve dolambaçlı sokaklarını yürüyerek gezmek bizleri adeta büyüledi.
Adala bölgesinde hızla gelişen Vezneli Zeytin bahçesinde Zeytin yetiştiriciliği hakkında bilgiler alarak Bayolive Zeytinyağ işletmesinde Zeytinyağı kalitesi ve faydaları konusunda bilgiler edindikten sonra Adala Hermos Kanyonunun jeolojik yapısı ve muhteşem manzarasını izleyip, kuş sesleri eşliğinde yürüyerek bölgenin volkanik yapısının oluşumu hakkında bilgiler aldık. Kanyonun içinde doğal yapıyı bozmadan bölgenin dokusuna uygun düzenlemeler yapılarak daha bakımlı ve temiz olmasını dileyerek oradan ayrıldık.
Salihli Belediyesi ‘ ne ait Adala Hermos Restoranda tertemiz ve şık tesislerde yediğimiz ciğer tavanın tadı halen damaklarımızdayken, otobüsümüze binerek, Gölmarmara‘ya ve Tekelioğlu köyüne ulaştık. Gölmarmara’nın 101 kuş türünün yaşadığı cenneti ve bol balık avlanan mavi göl durumundan kuraklık ve sulama amaçlı kullanım nedenleriyle çöl durumuna geldiğini gördük. Gördüklerimiz çok üzücüydü. Kuruyan ve artık sadece yabani bitkilere ve doyumsuz bir anlayışa terk edilmiş göl yatağı bizi oldukça hüzünlendirdi .
Son olarak, Salihli Tekelioğlu köyü civarındaki Bintepeler mevkiinde Lidya uygarlığı zamanında Kral ve Soyluların gömülme geleneklerini Tümülüslerin yapım tarihi ve öykülerini dinledik. Gölmarmara ilçesi Hacıveliler mevkiinde devam eden Kaymakçı kazısı ve Seha Nehri ülkesi hakkında bilgiler aldıktan sonra Salihli’ye dönerken çok değerli bilgiler edinip yeni deneyimler kazandığımızı, kırsal turizm potansiyelimizin çok zengin olduğunu görerek ilgili kurumlarca yapılması planlanan çalışmalara mutlaka destek olunması gerektiğini düşündüm.
Günümüzde şehir merkezlerindeki kalabalık ve gürültünün yaşattığı stres, insanları yaşam tarzını değiştirmeye sevk etmesi nedeniyle şehir hayatından uzaklaşmak için kırsal alanlarda (piknik yapmak, dağlarda ve ormanlık alanlarda yürüyüş yapmak, konaklamak için kamp kurmak, üreticiden taze tarım ve gıda ürünleri satın almak için) Kırsal Turizm faaliyetlerine aktif olarak katılım gösteren insanların sayısının artmakta olduğunu ancak alt yapı eksiklikleri nedeniyle zorluklar çektiklerini tespit ettik.
Bu kursun ve gezilerin düzenlenmesinde, emeği geçen Salihli Kaymakamlığı’na, Salihli Belediye Başkanlığı’na, Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na katkılarını esirgemeyen herkese tek tek teşekkür ederken, Salihli Turizminin ve özellikle Kırsal Turizmin geliştirilmesi için çok daha fazla emeğe ve katkıya ihtiyacı olduğunun altını çizmek isterim.
Teşekkürler.