Hizan'da taş evler sonbaharda kartpostallık görüntüler oluşturuyor Hizan'da taş evler sonbaharda kartpostallık görüntüler oluşturuyor

İşlediği konularla Türkiye'nin gündemine oturan; çözüme kavuşturduğu cinayetler, bulduğu kayıp ve kavuşturduğu ailelerle sık sık adından söz ettiren araştırmacı gazeteci Müge Anlı, yeni sezonuna başladı. Müge Anlı'nın gündeme taşıdığı Gökhan Atakan'ın şüpheli ölümündeki detaylar polisiye gerilim filmlerini aratmadı.

Yapılan açıklamaya göre, inşaat mühendisi olan Gökhan Atakan 2006 yılında 30 yaşındayken Sakarya Gevye'deki Doğançay Nehri'nde ölü bulundu. Doktor olan eşi Yeliz'in; Gökhan Atakan'ın Bursa'dan İstanbul'a giderken yol üstünde karpuz soğuttuğu sırada nehre düşüp gözden kaybolduğunu söylemesi üzerine inşaat mühendisinin boğularak öldüğü düşünülerek dosya kapatıldı. Fakat 16 yıl sonra boğulma olarak kapatılan dosya, cinayet dosyası olarak yeniden açıldı.

Gökhan Atakan'ın doktor eşi Yeliz daha sonra 2012'de ikinci bir evlilik yaptı. Gökhan Atakan dosyasının seyrini değiştiren de o ikinci eş olduğu belirtiliyor. İddiaya göre, ikinci eşine cinayet itirafında bulunan doktor Yeliz “Gökhan'ı, doktor olan eski sevgilim nehirden aldığı suyla çiftlik evinde boğarak öldürdü. Cenazesini de benim aracımın bagajında taşıyarak götürüp nehre attık” dedi. Bu ifadeleri ses kaydına alan ikinci eş, savcılığa başvuruda bulundu.

Bu iddialarla dosya açıldı ve Gökhan Atakan'ın ölümü bir cinayet olarak araştırılmaya başlandı. Bu süreçte doktor eş Yeliz ses kayıtlarının hukuksuz olduğu gerekçesiyle kendisini savunduğu ve ses kaydı eşleşmesine yanaşmadığı da ekranda gündeme geldi.

Otopside cinayete kurban gittiği anlaşılmasın diye nehirden alınan suyla evde boğulduğu, sonra da götürüp nehre atıldığı öne sürülen inşaat mühendisinin ölümünü araştıran Müge Anlı; Atakan çiftinin olayın yaşandığı gün kullandığı güzergâha dikkat çekti. Kimsenin aklına gelmeyecek bir planla öldürüldüğü iddia edilen Gökhan Atakan'ın nasıl öldüğü sorusuna Müge Anlı'da yanıt aranıyor.

Kaynak: İHA