Salihli Özel Can Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet İşleyen, genç yaşta kalp krizlerinin artışı ve kalp hastalıklarının önüne geçebilmek için önemli bilgiler verdi.
Erken yaşlarda kalp ve damar hastalığı gelişmesinin önemli nedenlerinden birinin obezite olduğunu belirten İşleyen, obezitenin kan basıncı kontrolünü bozduğunu , kolesterol düzeylerini kötü yönde etkilediğini ve insülin direncine sebep olarak kan şekeri kontrolünü zorlaştırdığını belirtti. Ayrıca sedanter yaşam olarak da bilinen hareket azlığının da kalp krizi riskini yükselttiğini söyledi.
“Sigara damarları tıkayarak kalp krizine yol açıyor”
Sigara dumanının bir çok zararlı kimyasal içerdiğini hatırlatan İşleyen, sigaranın kanın kimyasal yapısını değiştirdiğini vurguladı.
Kimyasal yapısı değişen kanın pıhtılaşmaya meylinin arttığını, damar iç duvarında bulunan hücrelerde hasara yol açarak damar daralmasına yol açtığını ve bu yolla damarlarda plak oluşumu ve plağın hızlı ilerlemesine bağlı olarak kalp krizi ve felce yol açabileceğine dikkat çeken İşleyen, kalp damar hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin yaklaşık 4'te 1'inin sigara içmekle bağlantılı olduğunun altını çizdi.
“Risk faktörlerini azaltın, egzersize başlayın”
Kalp krizini önlemenin en iyi yolunun risk faktörlerini olabildiğince azaltmak olduğunu vurgulayan İşleyen “ Yapılması gereken yaşam tarzı değişikliklerinden biri egzersizi hayatın bir parçası haline getirmektir. Bu yüzden yaya gidilebilecek mesafelerde mümkün olduğu kadar yürümek önemlidir. Haftada en az 5 gün ve günlük en az yarım saat tempolu yürüyüş gibi orta yoğunlukta egzersiz kalp ve damar sağlığı açısından önerilmektedir. Ancak birden fazla risk faktörleri olan veya eforla çarpıntı , nefes darlığı , göğüs ağrısı gibi semptomları olan hastaların egzersize başlamadan önce mutlaka kalp muayenesinden geçmesi gereklidir.” diye konuştu.
“Sağlıklı beslenme şart”
Kilo kontrolünün önemine işaret eden Dr. İşleyen kalp ve damar sağlığı için vücut kitle indeksinin (VKİ) 20 ile 25 arasında olması gerektiğini söyledi. Kalp hastalıklarına yakalanmada genetik faktörlerin etkisi olsa da, hastalıktan korunmada beslenmenin önemli bir rolü olduğunu vurgulayan İşleyen, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kalp hastalığı gelişim riskini azaltmada sağlıklı beslenme önemli bir rol oynar. Bunun için porsiyon miktarı küçültülmeli, sebze , meyve ve yeşillik tüketimi arttırılmalıdır. Kırmızı et tüketimi sınırlandırılarak balık tüketimine ağırlık verilmeli ve doymuş yağlar yerine zeytin yağı gibi omega-3 içeren doymamış yağlar tercih edilmelidir. Karbonhidrat tüketimi sınırlandırılarak yemeklerde kullanılan tuz miktarı mutlaka azaltılmalıdır”