Eylülleri silmek isterdim hayatımdan. Ama kuşların ve bebeklerin suçu yok diye düşünüyorum! Kiminin hayatının sonbaharı, kiminin acılarının yıldönümü, kiminin ayrılık şarkısıdır Eylül… Bazılarının da hiç unutulmasın diye koyduğu kızının ismi… Ben sana ‘Eylül’ desem dönüp bakmazsın bile… Saçlarında Eylül rüzgarı, gözlerinde Eylül ışığı, dizlerinde Eylül yorgunluğu, gizlerinde Eylül karanlığı, izlerinde Eylül lekeleri… Sonrasında nazlarında Eylül’ün aman vermez dalgaları. Başlangıç ve bitişin, senle ve sensizliğin, acıların ve sevinçlerin, derken şiirlerin ve şarkıların ilham kaynağı eylül… İlk gördüğümüz, ilk buluştuğumuz, ilk bakışmaların  köz yığını yaptığı Eylül sabahlarını, bir türlü gelmeyen Eylül akşamlarını hatırlamak istemiyorum. Eylüller bana hep acı  verdi. Acıya giden yolların son noktası oldu Eylül.. Gözlerimi yumuyorum Eylül’de sen, gözlerimi açıyorum Eylül’de gidişinin ayak izleri…  Ne zaman yazmak istesem hep Eylül düşüyor aklıma…

                Eylülleri silmek isterdim hayatımdan. Saygısız havai fişeklerinin benim derdimi bilmesini düşündüm de bir an kızdım kendime…Havai fişekler kuşları ve bebekleri düşünmezler elbet… Gökyüzünde uçurtmaları yaralarken sahte sevinç çığlıkları; gözyaşlarımın üzerine gelecek kurmaya kalktı birileri. Hem kendilerine yalancı makamlar kurdular, hayallerimi yok ederek, hem de ‘kuşları ve bebekleri düşünüyoruz’ dediler sahte sahte… Böyle böyle Eylüllere gelince kan ve gözyaşı içinde; 12’den vurdukları hedefte benim yüreğim vardı. Kuşlarımın çığlıkları, bebeklerimin bekleyişlerine karıştı. Ben şimdi kime yanayım; kuşlara mı, bebeklere mi yoksa kaybolan gençliğime mi? Ben şimdi nasıl yanık sevda şiirleri yazmam! Nasıl feryatlarım türkülerde yankılanmaz? Nasıl… Kara Eylüllerin öncesinde dağlar kadar büyük hayallerim vardı. Sultan Park’ta Sultan Kız hasret ile beklerken; annemin telli duvaklı rüyaları sabaha ulaşmadı. Gözyaşlarının çiğ damlalarına karıştığı boş bankların üzerinde kaldı umutlar… Sultan Kızın feryatlarını duydu da kuşlar ve bebekler sustular, konuşamadılar… Eylüller geldi buz gibi bakışların sonrasında; sevdalar, aşklar, umutlar alev yığınlarına dönüştü.

                Ben yine de bebeklerim büyüsün diye, kuşlarım gökyüzünde özgürce uçsun diye, umutlarım yarınlarda var olsun diye; Eylülleri sevmek istiyorum. Dizlerimin acısına, gözlerimin sızısına, saçlarımın aklarına bakmadan bebeklerim ve kuşlarım için şiirler yazmak, şarkılar söylemek istiyorum; güzellik ve barış adına…

                Ah be eylüllerde kaybettiğim Sevgili! Beni duyuyor musun?

                Gündüz AYDIN

Not. 1 Eylül tarihinden beri hastane yoğun bakım ünitesinde yatan biricik anneciğim Huma Aydın için dua eden, iyi dileklerde bulunan herkese teşekkür ediyorum. Anneciğime gözyaşları içinde şifalar diliyorum. (G.A)