Başgönül ‘Doğru ve sağlıklı beslenme; obeziteden ve hastalıklardan korunmanın temelidir” diyerek, velilere, çocukların sağlıklı beslenmeyi alışkanlık edinmesi için uygun beslenme çantası hazırlamalarını tavsiye ediyorlar’ dedi.
Başgönül, sözlerine şöyle devam etti.
“Bir yanda milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verirken, diğer yanda velilere böyle ahkam kesmek, halkla alay etmektir. Bugün birçok aile, bırakın beslenme çantası hazırlamayı, çocuklarına sofraya koyacak bir lokma ekmeği zor buluyor. Bu gerçekler ortadayken Bakanlık'ın bu tavsiyesi, hem aymazlık hem de tamamen sorumluluktan kaçmaktır. Üstüne üstlük, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “18 milyon öğrencinin tamamına ücretsiz yemek vermeyi doğru bulmuyorum, çocuklarımızın yeme alışkanlıkları buna uygun değil” diyerek tarihi bir gaf daha yapması, tamamen bardağı taşırmıştır. Sayın Bakan, siz hangi dünyada yaşıyorsunuz? Bugün çocukların yeme alışkanlıkları mı sorun, yoksa ailelerin yoksulluk içinde çocuklarına bir öğün dahi hazırlayamaması mı? Her üç çocuktan biri okula aç giderken, siz bu çocukların sağlıklı beslenmeye bile hakkı olmadığını savunuyorsunuz. Bu sorumluluktan kaçmak değil de nedir? Daha da vahimi, siz çocukların yemek alışkanlıklarını eleştirirken, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini yaptığınız protokollerle cemaat ve tarikatlara yediriyorsunuz! Çocuklarımızın sağlığı ve geleceği bu kadar değersiz mi? Madem çocuklarımızın karnını doyuramayacaksınız, neden o koltukta oturuyorsunuz? Bu ülkenin geleceği çocuklarımıza en temel hakkı olan beslenmeyi bile sağlayamayacaksanız, o koltuğu terk edin. Çocuklarımızın sağlığıyla, eğitimiyle ilgilenecek ve bu ülkenin geleceğini düşünenler o makamda olmalı. Sayın Yusuf Tekin’e ve Milli Eğitim Bakanlığı'na hatırlatıyoruz: Çocuklarımızın beslenme hakkı, pazarlık konusu değildir! Siz bu hakkı sağlamak zorundasınız. Eğer bu görevden kaçıyorsanız, koltuğunuzu derhal terk edin.
Taleplerimiz nettir:
1. Tüm okullarda çocuklarımızın beslenme hakkını güvence altına alacak ücretsiz yemek hizmeti derhal başlatılmalıdır.
2. Ekonomik zorluk içindeki ailelere yardım eli uzatılmalı, çocuklarımızın aç okula gitmelerine son verilmelidir.
3. Bakanlık, bütçesini cemaatler ve tarikatlara değil, çocuklarımızın sağlıklı beslenmesine ve eğitimine ayırmalıdır.”
