Münevver Karabulut 2009 yılında Bahçeşehir'de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Garipoğlu 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulunmuştu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmişti. Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazdı.
“Ailesine ‘Beni buradan çıkarın. Ben kalamıyorum artık burada' demiş”
Konuya ilişkin Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Biliyorsunuz 3 Mart 2019'da 15 sene önce Münevver Karabulut hayatının baharında ailesinden ve sevdiklerinden koparıldı. Ölmeden önce testere kullanıldı. Hunharca ve vahşice bir cinayet işlendi. Tabiri caizse insan olma vasfına aykırı bir cinayet işlendi. Canavarca cinsel eziyet çektirerek katledildi ve faili yaklaşık 6 ay boyunca, 187 gün boyunca kaçtı. Teslim olmadı. Yargıya teslim olduktan sonra da ak sakallı dedenin eksik olduğu bir hikaye anlattı. O dönem tabi ki takipte farkındalık süreçlerinin yaşanması açısından emsal bir cinayet oldu. Tabii süreç devam ederken bir dava, on bir dava oldu. Adli tıpta, yargıda ve kollukta ihmaller yaşandı. Bunları takip ettik. Bizi tehdit ettiler, kurşun yolladılar. Mektup gönderdiler, manipüle etmeye çalıştılar. Başsavcılığa bildirdik. Alınabilecek en ağır ceza 24 yıllık hapis cezası alındı. Bu arada Cem Garipoğlu basına kamuoyuna demeçler veriyor. Cezaevi psikoloğu raporu var dosyada. Yani psikolog intihara meyilli değil, intihar gerekçesi yok diyor. Son derece sağlıklı biri, antidepresan bile kullanmayı bırakmıştı diyor. Bir intihar notu yok. Yani intihar eden iradenin dış dünyaya yansıyan, kamuoyuna yansıyan bir açıklaması olmalı. Bir intihar notu. Tarihe not düşmesi gerekiyor, o da yok. Bir gün ailesiyle görüşmüş ‘Beni buradan çıkarın. Ben kalamıyorum artık burada' demiş. Çince öğreniyor. Beş dil biliyor ve bir sabah Cem Garipoğlu'nun öldüğüne ilişkin kamuoyunda haberler yayınlanmaya başladı” ifadelerini kullandı.
“Cesedi tamamen çıkarılacak, ATK'ya gönderilecek”
Mezarın açılmasına ilişkin konuşan Epözdemir, “Mezar 3-4 gün içerisinde açılacaktır. Bugün ben başsavcılık makamıyla görüştüm. Başsavcı Vekiline de özellikle tedbir ve önlemlerin alınmasını talep ettim. Şu an itibariyle mezarlıkta tedbir ve önlemler alınıyor. Çünkü orada deliller kaybolabilir. Tedbir ve önlemlerin alınması konusundaki hassasiyeti özellikle rica ettim. Cem Garipoğlu'nun cesedi tamamen çıkarılacak Adli Tıp Kurumu'na gönderilecek. Orada Adli Tıp Kurumu bu incelemeyi yapacak. Verilen talimat tam da bu doğrultuda fethi kabir işlemi böyle yapılacak. Ölenin yakınlarından birine kararın bildirilmesi ve bildirimin yapıldığına dair tutanak tanzimi bildirim yapılacak ve tutanak tanzim edilecek” şeklinde konuştu.
“İşlemin delil kaybı olmaksızın gerçekleştirilmesi ve işlem boyunca adli heyetin güvenliğinin sağlanması için yeteri kadar kolluk kuvvetinin mezarlıkta hazır edilmesi gerek” diyen avukat Epözdemir, “Bütün kolluk bu işlemin güvenliğinin temini için saygınlığı, objektifliği ve şeffaflığının zemini için mezarlıkta hazır kimlik keşfinde kullanılmak üzere ölenin yakınlarından veya komşularından birinin mezarlıkta hazır edilmesi gerek. Karacaahmet Mezarlığı'ndan Cem Garipoğlu'na ait olduğu iddia edilen ceset çıkarılacak. İncelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na getirilecek ve cesedin tamamı üzerinde bir DNA başta olmak üzere DNA'lar, genotipler incelenecek ve ölenin Cem Garipoğlu olup olmadığını dair bilimsel akademik incelemeler yapılacak. Cesedin kendisi alınarak. Bir örnekle bunu yapmak yerine kendisi üzerinden bunu yapmayı başsavcılık daha uygun görmüş” dedi.
“Gecikmiş bir karar olarak görüyorum”
Epözdemir, “Bir yıl önce Cem Garipoğlu'nun babası bir dilekçe sundu. ‘Biz de mezarın açılmasını istiyoruz' dedi ama işlemin ortaya çıkış şekli Garipoğlu ailesinin bir başvurusu üzerine yapılmış değil. Bu işlem bizim başsavcılığa yaptığımız müracaat bizim müteakibimiz ve taleplerimiz neticesinde soruşturma kapsamında yapıldı. Dolayısıyla bu işlem yapılırken taraf vekili olarak bizim de hazır bulunmamız lazım. Aksi halde biz olmadan yapılan bir işlemin objektifliği, şeffaflığı, bilimselliği tartışılır hale gelir. Talebimizi de Sayın Başsavcılık makamına sunduk. Kuvvetle muhtemel o da kabul edileceği diye düşünüyorum. Merhum Sayın Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dahi mezarı adli bir soruşturma üzerine, şüphe üzerine açılabiliyorsa, Cem Garipoğlu açısından bu çok gecikmiş bir karardır. Dolayısıyla ben gecikmiş bir karar olarak görüyorum ama Başsavcılığa çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.