“Karaciğer enzimleri denildiğinde, akla gelenler, ALT (alanin aminotransferaz, eski terminoloji de SGPT), AST (aspartat aminotransferaz, eski terminoloji de SGOT), GGT (gama-glu-tamyl transpeptidaz) ve ALP (alkalen fosfataz)'dir” diyen Özkal “ilk iki enzim hepatositlerde sentezlenirken, son iki enzim safra kanalı epitel hücrelerinde sentezlenmektedirler.
Bu enzimler karaciğer ve safra yollarına özgü değillerdir. ALT ve özellikle AST, iskelet kası ve kalp kasında, GGT böbreklerde, ALP kemikler ve barsak epitel hücrelerinde de sentezlenmektedir.
Pratikte en sık kullanılanlar AST ve ALTdir. ALT düzeyi Karaciğere daha spesifiktirm Bu test genellikle karaciğer hasarı veya hastalığını teşhis etmeye yardımcı olmak için kullanılır”
dedi.
Özkal, sözlerine şöyle devam etti.
“Rutin kontrol ya da olası karaciğer sorunlarının belirtilerini yaşadığınızda tanı amaçlı bir ALT testi kullanabilir. AST ise Karaciğer haricinde başka organ işlev bozukluklarında da görülür.
AST değeri testlerde yüksek çıktığında kaslarda, karaciğerde, kalpte ve böbrekte bir hastalık olduğunu ifade eder.
Aspartat transaminaz enziminin yükselmesine neden olan hastalıklarda siroz, kronik hepatit, safra kanallarının tıkalı olması, karaciğer kanseri olabilir.
Karaciğerde yağlanma, nöromüsküler hastalıklar, anjiyoplasti ve güneş çarpması, gebelik gibi durumlar da AST değerinin yükselmesine neden olabilir.
AST yüksekligi ısrarla devam ediyorsa Çölyak hastalığı, Wilson hastalığı ve özellikle kas hastalıkları açısından değerlendirilmesi gerekir.”