TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 2024 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşmelerine katıldı ve başkanlık etti. Kurtulmuş konuşmasında 10 Aralık 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 75’inci yıl dönümünü hatırlatarak, “İki büyük dünya savaşından sonra yüz binlerce insanın öldürüldüğü, yüz binlerce insanın sakat kaldığı, şehirlerin yıkıldığı, kültürel eserlerin yok edildiği, atom bombası atılarak sadece o anda yaşayan insanların değil, ondan sonra yaşayacak olan insanların da hastalıklara düçar olmasının sağlandığı, büyük toplumsal kutuplaşmaların, büyük düşmanlıkların ortaya çıkarıldığı ve maalesef savaşın acılarının on yıllar boyunca sürmesinin sonunda insanoğlu, bütün milletler uluslararası camia olarak bugün baktığımızda fevkalade önemli olan bir evrensel metni ortaya koydular. 'İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi' adını verdiğimiz bu beyanname esası itibarıyla fevkalade iyi hazırlanmış, temel insani değerlere atıfta bulunan, bugün bile insanlığın ihtiyaç duyduğu duyguları dünya siyaset tarihine bir üst hukuk normu olarak kazandırmış olan bir metindir. Sadece 'İnsanlar, özgür, eşit ve hak sahibi olarak doğarlar. İnsanlar, birbirlerinin kardeşi olarak hareket etmek durumundadırlar' diyen ilk maddesi bile bugün insanlığın ihtiyaç duyduğu fevkalade önemli bir hukuk metnini ortaya koyuyor. Ama ne yazık ki bu yetmiş beş yıllık süre içerisinde, bu metnin fevkalade iyi hazırlanmış cümlelerine rağmen, insanlık insan hakları bakımından, insanlık onuru bakımından ağır bedeller ödemiştir. Güney Afrika’da, Ruanda’da, Latin Amerika ülkelerinde, Irak’ta, Suriye’de, Myanmar’da, dünyanın birçok yerinde, Srebrenitsa’da büyük insani dramlar yaşanmış, insan hakları ihlallerinin yaşandığı çok açık insanlık suçları işlenmiştir. Ne yazık ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin imzalandığının, kabul edildiğinin yetmiş beş yıl sonrasında, bugün de bizim coğrafyamızda, Filistin topraklarında, Gazze’de ağır insanlık suçları işlenmektedir. Biz burada konuşurken Gazze’nin şehirlerinin, sokaklarının neredeyse yeryüzünden silinmesi iradesiyle yok edildiği ağır bir insanlık suçunu yaşıyoruz. Aynı şekilde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin açık hükümlerine rağmen bugün insanlık Gazze’de yaşanan ve altmış yedinci gününe ulaşmış olan bu insanlık suçlarını önlemede ne yazık ki yetersiz kalıyor" ifadelerini kullandı.
"İnsan hakları ihlallerinin durdurulabilmesi için yeni bir sisteme ihtiyaç vardır"
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde 13 ülkenin insanlık dramının durdurulması, acil ateşkesin sağlanmasını temin etmek üzere verdiği karara rağmen bir elin hukuksuzluğa kalktığını, bir elin insan hakları ihlallerinin devam etmesinden yana oy kullandığını belirten Kurtulmuş, "Ne yazık ki şu anda Gazze’de devam eden bu zulüm durdurulamamıştır. Bu anlamda baktığınız zaman İnsan Hakları Beyannamesi’nin yanında Birleşmiş Milletler de sadece kâğıt üzerinde var olan bir kuruluş mahiyeti kazanmıştır. Bu vesileyle bunu bir kere daha Türkiye Büyük Millet Meclisi adına daha evvel 2 kez Gazze konusunda insani duyarlılığını ortaya koymuş olan 6 siyasi partimizin ortak deklarasyonuyla bu fikrini ortaya koymuş olan Meclis adına bir kere daha ifade etmek istiyorum. İnsan hakları ihlallerinin durdurulabilmesi için dünyada yeni bir hak, hukuk ve adalet ekseninde gelişecek yeni bir sisteme ihtiyaç vardır. En son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde alınamayan o ateşkes kararı dolayısıyla bu karara sebep olanlar, bu kararın aleyhine el kaldıranlar bundan sonra Gazze’de işlenecek insanlık suçlarının doğrudan doğruya sorumlularıdır. Bu vesileyle insanlığın hak ve hukukunun korunduğu yeryüzünde savaşların, haksızlıkların ortadan kaldırıldığı yeni bir dünyanın kurulması temennisiyle böyle bir dünyanın kurulabilmesi için Türkiye’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu anlamda öncü olmak, garantör olmak noktasında Türkiye’nin hedeflerini ortaya koyacağı yeni bir döneme geçilmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.