“Aldığımız tedbirlerle yıllık cari işlemler açığını eylülde 9,7 milyar dolara düşürdük”
Uyguladıkları programla dış kırılganlıkların azaltılması ve makro finansal istikrarın güçlendirilmesinde önemli mesafe katettiklerini aktaran Şimşek, “Son 20 yılda cari açığın milli gelire oranı ortalama yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. 2023 yılı Mayıs ayında bu oran yüzde 5,5’e yükselerek önemli bir kırılganlık kaynağı olmuştu. Aldığımız tedbirlerle yıllık cari işlemler açığını eylülde 9,7 milyar dolara ve milli gelire oran olarak yüzde 0,8’e düşürdük. Bu gelişmede ağırlıklı olarak para politikasının etkisiyle normalleşen altın ithalatı, enerji fiyatlarındaki gerileme, mal ve hizmet gelirlerindeki artış ve iç talepteki yavaşlama etkili oldu. Program döneminde ilave rezerv birikimini sağlamak ve dış borç sürdürülebilirliğini güçlendirmek için cari açığın milli gelire oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz. Politikalarımızı bu doğrultuda oluşturuyoruz” açıklamasında bulundu.
“Swap hariç net rezervlerimiz 106 milyar dolar artmıştır”
Bakan Şimşek, dış finansmana erişimin iyileştiğini belirterek, “Türk lirasına talep artıyor, rezervler ve makro finansal istikrar güçleniyor. Cari açıktaki düşüş, dış finansmana erişimin iyileşmesi ve Türk lirasına artan güven sonucunda önemli ölçüde rezerv birikimi sağladık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğimiz eşik seviyeye ulaşmıştır. 2023 yılı Mayıs ayına göre brüt rezervlerimiz 59 milyar dolar, swap hariç net rezervlerimiz ise 106 milyar dolar artmıştır. Bu artışın yaklaşık yüzde 75’i yurt içi portföy tercihlerinden, yani ters para ikamesinden kaynaklanmıştır. Yabancı para mevduatların toplam içindeki payı, 2023 yılı Mayıs ayındaki yüzde 63,7’den yüzde 43,8’e gerilemiştir. Makro finansal istikrarı pekiştirmek ve dezenflasyon sürecini hızlandırmak için Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Makro finansal istikrarın güçlenmesiyle ülke risk priminin düştüğünü ve kredi notunun arttığını kaydeden Şimşek, 2023 yılı Mayıs ayında 700 baz puana yükselen risk priminin 260 puanın altına gerilediğini ve Türkiye risk primindeki iyileşme ile gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştığını kaydetti.