Sanata olan ilgisinin çocukluk yıllarına dayandığını anlatan Mustafa Ali Demir, resme ilkokul öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle ve ortaokuldaki resim öğretmeni Tunç Ak'ın teşvikiyle devam ettiğini anlattı. Resim yapmanın zamanla sadece bir hobi değil, bir yaşam biçimi haline geldiğini belirten Demir, "Resim yapmaya ilkokul yıllarında başladım. Öğretmenim bana büyük destek verdi, ortaokulda da Tunç Ak hocam beni teşvik etti. O günden sonra resme olan ilgim hiç azalmadı" dedi.
2004 yılında, eşini bir resim kursuna götürürken, resmin tekniklerine dair daha fazla bilgi edinmeye başladığını ifade eden Demir, kurs hocası Emine Topçu’nun rehberliğinde, resim yeteneğinin yeni bir boyut kazandığını belirterek, "Emine Topçu hocam bana gölgelendirme, ışık, renklerle oynama gibi teknikleri öğretti. Bu, sanat yolculuğumda önemli bir dönüm noktasıydı" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"Sanat, para için değil, duygular için yapılır"
Mustafa Ali Demir, resim yapmaya başladığında bunun bir kariyer hedefi olmadığını ve kesinlikle ticari amaç taşımadığını belirterek, "Sanat, para için yapılmaz. Ben resimlerimi insanları mutlu etmek için yapıyorum. Her tablo, benim iç dünyamın bir yansımasıdır" diyerek, sanatının özünü açıkladı. Yağlı boya ile başladığı resim yolculuğunda, eserlerini genellikle birkaç ay süren çalışmaların ardından tamamladığını belirten Demir, "Bazı tablolarım 15 günde bitiyor ama genellikle birkaç ay sürebiliyor. Her bir tablo, duygularımı tuvalime aktardığım bir parça" dedi.
Soma'da yeni bir sergi planı
Emekliliğiyle birlikte resim sanatına olan bağlılığını daha da pekiştiren Mustafa Ali Demir, Soma’da yapılacak olan yeni kültür merkezinde bir sergi açmayı planladığını anlatarak, "Sanat bana huzur veriyor. Boş zamanlarımı, evimin alt katındaki küçük çalışma alanımda geçiriyorum. Günün stresini atıp, içimdeki duyguları tuvalime yansıtarak rahatlıyorum" dedi.
Sanatına ilham verenler ve destekçileri
Mustafa Ali Demir, sanat yolculuğunda kendisine ilham veren ve sürekli destek olan kişilere teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. İlkokul öğretmeni Suzan Balgöz, ortaokul resim öğretmeni Tunç Ak, yıllar sonra ona resim sevgisini yeniden aşılayan Emine Topçu ve her zaman yanında olan eşi Hatice Demir'in, kendi sanat yolculuğunun önemli destekçileri arasında yer aldığını söyledi.
Resimle yeni bir hayat
Elektrik ustabaşılığı yaptığı yılların ardından resim sanatında profesyonel bir sanatçı kimliği kazanan Demir, yaptığı her tabloyla bir duygu ve anıyı tuvaline aktarmaya devam ediyor. "Sanat, hayatımda sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi haline geldi. Resim yapmak, iç huzurumu bulmamı sağlıyor" diyen Mustafa Ali Demir, sanata olan tutkusuyla devam ettiği yolculukta resmin bir iletişim aracı ve duygularını ifade etme biçimi olarak gördüğünü belirterek, sanat yolculuğunun sona ermeyeceğini ve her zaman yeni bir şeyler keşfedeceğini vurguladı.
