İstanbul’da yaşayan Serap Tavas(47) Arden Vahriç adını verdiği bebek dünyaya getirdi. Arden Vahriç’e, 1 yaşına geldiğinde Serebral Palsi teşhisi konuldu. Oğluna serebral palsi teşhisi konulduğu gün büyük üzüntü yaşayan Serap Tavas, zamanla çocuğunun hastalığı konusunda kendisini yetiştirdi bu hastalığı kabullenip hayatını ona şekillendirmek için memleketi Salihli’ye dönüş yaptı. Zaman içerisinde Arden büyüdükçe engelli sandalye ihtiyacı ortaya çıkınca, ne yapabilirim diye düşünmeye başladı. Araştırma yapan anne Tavas, oğlunun ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeyi tasarlayıp, kendisi yaptı. Tekerlekli sandalyeyi yaparken, el becerisinin olduğunu fark edince bir yandan oğlu ile ilgilenirken, bir yandan da evinin bir odasını atölyeye çevirip, hobi olarak hediyelik mumluk, aydınlatma, anahtarlık ve panolar yapmaya başladı.

“Maceramız bu şekilde başladı”

 Yaşadığı süreci Sektör Medya’ya anlatan anne Serap Tavas “Arden Vahriç’e 1 yaşında Serebral Palsi (beyin felci) teşhisi konulduğunda yaşadığım İstanbul’dan memleketim Salihli’ye taşınma kararı aldım. 5 yıl boyunca hiçbir şey yapmadım, her şeyden elimi ayağımı çekip, sadece oğlumla ilgilenmek istedim. Belli zamandan sonrada oğlumun engelli sandalyesine ihtiyacı oldu. Ben de bu sandalyeyi almak yerine kendim yapabilirim diye düşündüm ve araştırmaya başladım. Tekerlekli sandalyeyi tasarlayıp, kendim yaptım. Maceramız bu şekilde başladı. Marangozluk aletleri ile ahşaba şekil verirken büyük zevk aldım ve bu işe yeteneğim olduğunu düşündüm. Yakınlarım ve ailem de ortaya çıkardığım ürünleri gördükçe hayretlerini gizleyemediler. Onların da motivasyonu ile bu becerimin üzerine gitmem gerektiğini anladım. Hobi olarak mumluklar, aydınlatmalar, anahtarlık panolar yapmaya başladım. Şimdi geriye bakıp düşündüğümde, Arden olmasaydı Salihli’ye hiç taşınmazdım ve bu yeteneğimi hiçbir zaman keşfedemezdim” diye konuştu.

1-179

Manisa Valisi Ünlü'den duygusal veda konuşması Manisa Valisi Ünlü'den duygusal veda konuşması

“Bu iş beni hayata bağladı”

 “Hayatımızda karşılaştığımız zorlukların aslında bizim için bir engel teşkil etmemesi,  aksine her birimize mücadele için bir güç vermesi gerektirir” diyen Tavas “Benim çocuğum özel gereksinimli çocuk olabilir. Böyle bir haberi aldığınızda bir süre hiçbir şey yapmak istemeyip elimizi her şeyden çekebiliyoruz, sadece çocuğumuzla ilgilenmek istiyoruz. Ancak yaşadığım bu süreç beni hayatımın bambaşka bir aşamasına taşıdı. Bir ahşabı boyarken ya da aklımda yeni bir ürün tasarlarken hayatımdaki sorunlardan tamamen uzaklaşıyorum. Tüm bu süreçte Arden’i de yanıma alarak onun eğitimine de aynı zamanda devam ediyorum. Ona renkleri gösteriyorum, hem konuşuyor hem de dokunmasına izin veriyorum. Böylelikle onunla duyu bütünleme çalışmış oluyorum. Birlikte vakit geçirmekten çok keyif alıyoruz. Arden’in sosyal çevreye olan iletişimi de gelişmeye başladı. Objeleri daha iyi tanıdığını düşünüyorum. Oğlum benim var oluş sebebim ve en büyük esin kaynağım, yeteneğimi onun sayesinde keşfettim. Şuan geldiğim noktadan çok mutluyum. Kendi potansiyelimi gördüm. Hem çocuğumla ilgilenip onunla kaliteli zaman geçiriyorum hem de ortaya el emeğim olan harika ürünler çıkarıyorum. Özetle her anı dolu dolu yaşıyoruz” diye konuştu.

DSC_0478

DSC_0473

DSC_0465

DSC_0455

DSC_0451

DSC_0450

DSC_0446-1

DSC_0443

DSC_0442

DSC_0440

DSC_0438

2-185

Kaynak: Behzat Akcan Onay Ozan