Vakıf binasında bira araya gelen Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Kadınlar Birliği Başkanı Tülay Ada, Kadınlar Birliği 2’nci Başkanı Hatice Sağlam, Gençlik Kolları Başkanı Beril Diyarbekirlio ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Vakfın 30’uncu yılını bir yıl boyunca düzenleyecekleri etkinliklerle kutlama kararı aldılar.
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı kurucusu ve başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, yaşamının büyük bir bölümü Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen ikinci büyük akarsu olan Gediz Nehri ve Marmara Gölü’ne adadı.
Kilimcigöldelioğlu’nun kurduğu Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı ise artık 30 yaşında.
“Gediz ve tüm Ege Havzalarındaki nehirler, Marmara gölü ve tüm göller için savaşıyoruz”
Gema Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu,” Kuruluş hazırlıkları 1994 yılında başlayan Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma vakfı, 15 Ağustos 1995 yılında Salihli’de kuruldu. Kuruluşta dönemin İlçe Kaymakamı İhsan Dündar, Ziraat Odası Başkanı Necati Erdağ, Bilimsel desteği veren Prof. Dr Aleattin Taysun'un katkıları çok büyük oldu. Gediz nehri ve tüm Ege Havzalarındaki nehirler ve Marmara gölü ile tüm göller için savaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl Uluslararası Gediz ve Ege Nehir Havzaları Sempozyumu’nu İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yaptık.
Yerel tohum üretiminde Türkiye’de bir numara olduğumuzu söyleyebilirim ve ülke geneline yerel tohum dağıtıyoruz. Urla Kuşçular Köyü Gema Vakfı Şener Kilimcigoldelioglu Yerel Atalık Tohum Merkezi ve Seralarında çalışmanızı sürdürüyoruz. Salihli ve Urla tohum merkezlerimiz devam edecektir. Salihli’de Genel Merkezi’nde Soğuk Hava Deposu kurmayı düşünüyoruz. Böylece yerel tohumlarımızın ömrü 30 yıla çıkacaktır. Gema Vakfı olarak Yolumuza devam ediyoruz. Üniversite öğrencilerine 3 yıldır burs vermeye devam ediyoruz. Kuruluşumuzun 30’uncu yılını bir yıl boyunca etkinliklerle kutlayacağız.
“Küresel ısınma, yağışsızlık, döngüsel kuraklık derken su sorunu ile karşı karşıya kaldık”
Kilimcigöldelioğlu, “Geçen yıl küresel ısınma, yağışsızlık, döngüsel kuraklık derken su sorunu ile karşı karşıya kaldık. Tarımsal sulamada ve balıkçılıkta bölge, yöre halkı için büyük önem taşıyan Marmara Gölü (Göl Marmara) mevsim şartları nedeniyle tamamen kurudu. Ege Bölgesi’nin tarımsal sulamada ve elektrik üretiminde can damarı olan ve 1 Milyar 200 Milyon metreküp su kapasitesine sahip Demirköprü Barajı’nda su seviyesi her geçen gün düşüyor. Susuzluk kapımızda. Tamamen kuruyan Marmara Gölü’nü göz önünde bulundurarak, artık kapalı devre damla sulama sistemi projesine geçilmesi gerekir çünkü Murat Dağı eteklerinden başlayıp, İzmir Menemen’e kadar devam eden ve geçtiği bölgeye suları ile hayat veren Gediz Nehrinin suları artık yetersiz geliyor ”dedi.
