Çocuğun dinlenmesi ve ciddiye alınması gerektiğini belirten Balgönül, "Çocuğunuzun size söylediği çok sıradan görünen bir şey, onun hayatındaki fark etmediğiniz bir değişiklik hakkında size ipucu verebilir. Çocuğunuzu dinlerken tüm dikkatinizi ona verin ve mutlaka konuşurken göz teması kurun. Sizinle iletişim kurabileceğini gören ergen, böylelikle size kendi hayatından bahsedebilecektir" dedi.
Ergenlik döneminin, fiziksel ve psikolojik açıdan yeni oluşumun meydana geldiği bir dönem olduğunu ifade eden Balgönül, ebeveynlere bilgilendirmelerde ve önemli tavsiyelerde bulundu. Balgönül, "Ergenliğe giriş ortalama 12 yaş civarı başlar ve 20’li yaşların başında biter. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak bu yaş grupları arasında farklılık gösterebilmektedir" dedi.
Ergenlik döneminde vücudun biyolojik olarak değişiminin yanında, bir takım ruhsal değişikliklerin de meydana geldiğini dile getiren Balgönül, bu dönem ile birlikte olgunlaşmaya başlayan çocuğun tutum ve davranışlarında değişikliklerin gözlendiğini belirtti. Ergenliğe adım atan bireyin bu döneme ait en önemli gelişmelerden biri olan soyut düşünme becerisiyle tanıştığına dikkat çeken Balgönül, şu bilgileri paylaştı:
"Ergenlikle soyut düşünme becerisi kazanmaya başlayan birey, etrafını ve kendisini sorgulamaya başlar. Kendi mantığına göre doğrularını bulma arayışına girer. Önceki gelişim dönemlerinde koşulsuz kabul ettiği anne-babasının davranışlarını, çevreyi ve sistemi sorgulamaya başlar. Yine bu dönemde, bireyin kabul görme, beğenilme, onaylanma, bir gruba veya topluluğa ait hissetme gibi bir takım ihtiyaçları ortaya çıkar. Bu ihtiyaçlarının karşılanmasına veya söz konusu ihtiyaçlarla baş etme becerisine bağlı olarak birey, çocuklukta özdeşleştiği unsurların bazılarını seçer bazılarından da vazgeçer. Bu gelişimin doğal sonucudur. Bu fiziksel, ruhsal değişim sırasında ebeveynin rolü oldukça önemlidir"