Manisa’nın ilçelerinde yaşanan don felaketinden etkilenen üreticilerin yaşadığı zorlukları dinleyen Bakırlıoğlu “TBMM’de görüşelen İklim Kanunu’nun adı var ama içinde iklime dair bir şey yok. Gezdiğimiz tarlalara, bağlara bakınca iklim krizinin kapımızda değil, tarlamızda olduğunu görüyoruz. Çiftçiler çocukları çiftçi olmasın diye uğraşıyor” dedi.
"İKLİM KANUNU VAR AMA İKLİM YOK!"
“Şu an TBMM’de iklim kanunu görüşülüyor ama içinde iklime dair tek bir gerçek düzenleme yok,” diyen Bakırlıoğlu, Gölmarmara Gölü’nün kuruması gibi örneklerin iklim değişikliğinin doğrudan etkisi olduğunu vurguladı. “İklim krizi kapımızda değil, tarlamızda. Ama hala vakit kaybediliyor.”
"ÇİFTÇİ SİGORTA YAPTIRMAYA GÜCÜ YETMEDİĞİ İÇİN ÜRÜNSÜZ KALDI"
Tarım sigortası sistemine de sert eleştirilerde bulunan CHP’li vekil, “Üretici hasar aldıkça sigorta primi artıyor. Primi yükselince çiftçi sigortadan kaçıyor. Yani 100 bin dekar varken, 70 bin dekar sigorta alınıyormuş. Şu anda ise bu 52 bine düşmüş. Yani bu geleceğimiz açısından, işlerin iyi gitmediğini gösteriyor bize” ifadelerini kullandı.
"YÜZDE YÜZ HASARA YÜZDE 60 DENİYOR, BU ÇİFTÇİYLE ALAY ETMEKTİR"
Bir üreticinin anlatımı üzerinden sigorta sisteminin çarpıklığını gözler önüne seren Bakırlıoğlu, “Üzüm bağını don vurmuş, yüzde yüz zarar var. Ama sigorta eksperi geliyor, hasara yüzde 30-40 diyor. Çiftçi o günden sonra sigortacıları tarlada bırakıp gitmiş. Bu sistem çiftçiyi korumuyor” şeklinde konuştu.
"ÇİFTÇİ YARI AÇ, YARI TOK YAŞAMAK ZORUNDA DEĞİL"
Üreticilerin borç içinde yaşadığını, gübre, ilaç, mazot, sulama gibi girdilerin sürekli arttığını ancak gelirlerinin düştüğünü ifade eden Bakırlıoğlu şöyle konuştu: “Artık çiftçi ‘çocuklarım çiftçi olmasın’ diye uğraşıyor. Çünkü her yıl daha da yoksullaşıyorlar. Borcunu ödeyemeyen üretici, çıkış yolu aramaya çalışıyor.”
Bakırlıoğlu, ayrıca CHP olarak çiftçiye yönelik acil destek paketi çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Tarım Kredi Kooperatifleri ve kamu bankalarına olan çiftçi borçları faizsiz ötelenmeli, dekar başına hibe destek verilmeli, sulama elektriği faturalarının bir sonraki yıl mahsulüne göre ertelenmeli, tarımsal üretim için uzun vadeli, düşük faizli finansman kaynakları açılmalıdır.”
“YILLARDIR MİLLİ GELİRDEN HAKKIMIZI ALAMADIK”
Gençlerin tarımdan uzaklaştığını, tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 45-60’a yükseldiğini belirten Bakırlıoğlu’nun dinlediği üretici “Üretenin değil, aracıların kazandığı bir sistem kurulmuş. ‘Üreten Türkiye’ diyorlar ama üreticinin hali perişan. Biz, yıllardır milli gelirden alamadığımız hakkımızı istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.