Canseven, “Yeryüzünde bizlerle birlikte yasayan hayvanların yaşam hakkına saygı duyulması, onlara bordu olduğumuz sorumluluğunun hatırlatılması, sorunlarına dikkat çekilmesi ve onların da hakları olduğu konusunda farkındalık oluşturulması açısından önemlidir. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nü de her gün olduğu gibi can dostlarımızın beslenme ve tedavi sorunlarıyla ilgilenerek geçiriyoruz. Çünkü Biz yoksa kimse yok. Özellikle artan nüfus ve insanların çarpık yapılaşma ile hayvanların yaşam alanlarını işgal etmesi gibi faktörler kedi kopek gibi evcil hayvanların dışında kirpi, ayı, domuz gibi yaban hayvanlarının da yaşam alanlarının daralmasına neden olmuştur. Kaçak avcılık, çarpık yapılaşma ve kasten yapılan öldürmeler nedeniyle besin kaynaklarının azalması ve bu yüzden yaban hayvanlarının da beslenme barınma gibi sorunlarının ortaya çıkmasında en önemli etkendir. Doğanın dengesi insan eliyle bozulmuş böylece tüm canlıların yasam hakları da zarar görmüştür. Ayrıca son yıllarda artan şiddet olayları özellikle en zayıf halka olan hayvanlara yönelmiştir. Bu olaylar karşısında yetersiz kalan cezalar bu suçların artmasının en önemli nedenidir. Yıllardır 5199 sayılı yasanın yüklediği görevleri yerine getirmekte ihmali olan başta belediyeler olmak üzere çeşitli kurumlar sorunların büyümesine neden olmuştur. Aslında insan neslinin yarattığı sorunların bedeli masum hayvanlara ödetilmek istenmektedir. Vicdanlı herkesin yüreğini yaralayan Konya barınağı olayı tek vaka değildir. Sorunun çözümü devasa büyüklükte barınaklar inşa edip sağlıklı sağlıksız tüm hayvanların bu barınaklarda hapsedilmesi ile başarıya ulaşamaz. Çözüm için kurumların ve belediyelerin hayvan hakkı mücadelesi veren bizler ve derneklerle işbirliği içerisinde hareket etmesi gerekmektedir. hızlı kısırlaştırma ile birlikte üretim ve satışın engellenmesi yoluyla bir kaç yıl içinde sorunlar çözülebilecektir. Ayrıca çocukların okul ve aile içi eğitimi de çok önemlidir. Genellikle hayvan dostu olan çocukların yanlış yönlendirilmesi ile hayvan düşmanı olabildiğini görmekteyiz. ilgisiz ve bilinçsiz ebeveynler elinde yetişen çocukların sadece hayvanlar bakımından değil tüm toplum için de tehlikeli bireyler haline geldiği görülmektedir. Sorunlar yok ederek değil işbirliği içerisinde ve yaşam hakkına saygı çerçevesinde çözülebilir. Bu nedenle aşıla, kısırlaştır, yerinde yaşat diyerek kurumlar ve belediyeler ile birlikte özellikle öğretmenlerimizden ve sonuç olarak herkesten can dostlarımızın yasam haklarına saygı ve sağlıklı yaşamaları için destek bekliyoruz.”
CESUR, YENİDEN AYAĞA KALKTI
Salihli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Funda Canseven, bir mahallede ayakları kırılmış halde bulunan Cesur adlı köpeğin, derneğin girişimleri ile yeniden sağlığına kavuştuğunu söyledi.
Canseven, “Cesur isimli köpeğimiz, Özterapi Veteriner Kliniği'nde veteriner hekimimiz Hüseyin Kaya tarafından başarılı operasyon ve tedavi sonrasında yeniden ayağa kalktı. Tedavileri derneğimize maddi manevi destek olan insanlar sayesinde yapabiliyoruz. Salihli HAYKODER olarak bu canların yıllar önce evcilleştirilip insanlarla birlikte yaşamaya alıştığını bilerek onlara barınma ve beslenme konusunda destek olmamız gerekiyor.”
ÖMÜR BOYU İNSAN YARDIMI İLE YAŞAMAK ZORUNDA
Canseven “DAiSY ise omurga kemiği kırılmış bu nedenle felç olmuş arka ayakları tutmaz halde atıldığı yerde aç susuz çaresizce ve günlerce birilerinin kendisini görmesini beklemiş. DAiSY kendisini o halde gören ve duyarsız kalmayan insanların vasıtasıyla derneğimiz aracılığıyla atıldığı Eldelek Mahallesi’nden alınmış ve İzmir Hayvan hastanesinde omurilik ameliyatı olmuştur. Sonrasında ise Salihli’de hizmete açılan İstanbul Veteriner Kliniğinde fizik tedavisi devam etmektedir. Veteriner hekimlerimiz Gizem Kesen ve Onur Kesen tarafından büyük bir çaba ile ön ayakları üzerinde ve yürüteç desteğiyle ayağa kaldırılmıştır. Şuan için tekerlekli yürüteç sayesinde bir kaç adım atabilmekte ise de ömür boyu insan yardımı ile yaşamak zorundadır”
