Bakırlıoğlu, bu sene tarıma ayrılan payda geçen seneye göre hiçbir değişiklik olmadığını vurgulayarak “2025 tarım bütçesinde çiftçimizin ödeyemediği borçlarının çözümüne ve yeniden üretime katılabilmesine dair yeni hiçbir şey yok. Oysa üreticilerimizin borcu her geçen sene katlanarak artıyor. Tarımsal destekleme ödemelerinin GSYH içindeki payı ise 2023’ten beri binde 2, değişmiyor. Oysa 2003 yılında bu oran binde 6’ydı. Çiftçinin borcu, verilen destek bütçesinin nerdeyse 5.5 katı. Şimdi bu bütçeyi hazırlayanlara sorum şu; bu desteklemeyle bu borçlar nasıl kapanacak?”
2023 bütçesiyle kıyaslandığın tarımsal destekleme ödemelerinin bütçeye ve GSYİH’ya oranında bir değişiklik olmadığını söyleyen Bakırlıoğlu “ 2025 bütçesinde tarıma toplamda 706 milyar TL ayrıldığı ifade ediliyor ama tarımsal destek ödemeleri için ayrılan para sadece 135 milyar TL. 2011 yılından bu yana tarımsal desteklemenin bütçeden aldığı pay düşüyor. 2011’de yüzde 2,2 olan destekleme ödemeleri oranı, 2024’de geldiğimizde yüzde 0,8’e kadar gerilemiş halde. Desteklemelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranında da durum maalesef aynı. Oysa Tarım Kanunu’nun 21. Maddesine göre, bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz. Yani sunulan bu bütçe bu haliyle hem kanuna aykırı hem de çiftçimiz ağır girdi maliyetlerine rağmen borçla üretime devam ederken, çiftçilerimize derman olmaktan çok uzakta. 2023 yılından itibaren yapılan bütçelere baktığımızda; 2023 bütçesi 6 trilyon 588 milyarken, tarımsal destekleme ödemesi 63 milyar 326 milyon, 2024 bütçesi 11 trilyon 213 milyarken, tarımsal destekleme ödemesi 91 milyar 500 milyon ve 2025 bütçesinde 14 trilyon 731 milyarken, tarımsal destek ödemesi 135 milyar lira. Tarımsal destek ödemesinin bütçeye oranı son üç yılda binde 9’ken, ödemenin GSYİH’ya oranı da binde iki. Anlayacağınız 2023’ten bu yana desteklemelerde en ufak bir artış yok. Çiftinin borcu ise 2023’ten bu yana yüzde 26 artmış. 2023 yılında 590 milyar 428 milyon olan toplam borç, 2024 yılının ilk sekiz ayında 156 milyar artarak 746 milyar 508 milyona ulaşmış. Bu rakamlara baktığımızda iktidarın çiftçinin boğazını her geçen sene biraz daha sıkarak, nasıl öldürdüğünü çok net görebilirsiniz. Yanlış tarım politikaları nedeniyle eskiden maliyet yüksekliği ve çiftçiye desteklemelerin yetersizliği nedeniyle tarlalar boş kalacak diyorduk; artık maalesef tarlalar satılacak diyoruz!
Gelen bütçede çiftçimizi ayağa kaldıracak ve yeniden üretime katılmasını sağlayacak hiçbir şey olmadığını dile getiren Bakırloğlu şöyle konuştu: “İktidarın açıkladığı 2025 tarım bütçesi, ne yazık çiftçimizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu destekleme rakamları iktidarın tarımın ve çiftçinin halinden ne kadar bihaber olduğunun göstergesidir. Çiftçimiz borçlanmadan üretmez halde. Getirilen ihracat kotaları ve yasakları nedeniyle ürettiği bir çok ürünü para etmiyor. Ürettiği üründen de zarar eden çiftçimiz çareyi bankalardan borç almakta buluyor. Borçla üretip, ürettiğinden de zarar eden çiftçilerimiz artık hem borçlu hem de üretimden kopuyor. Devlet tarımsal desteklemeyi neden veriyor? Üretimi destekleyip, yurttaşların daha uygun fiyata daha kaliteli ürüne ulaşabilmesi için. Ama maalesef görüyoruz ki Tarım ve Orman Bakanlığı bu kaygıdan ve üretimi canlandırıp, çiftçilerimizi desteklemekten oldukça uzakta. İktidarın çiftçimizi ve sorunlarını görmezden gelen bu anlayışı sürdürmesi halinde, bir zamanlar tarımın ülkesi olan Türkiye, maalesef tarımda da dışa tamamen bağımlı hale gelecektir. İktidar bir an önce havanda su dövmeyi bırakıp, çiftçilerimizin borçlarını faizsiz yapılandırmalı ve üretime devam edebilmesi için desteklenmelidir. ''